Altın ve simya
Simya : altın aramak ve deneyselliği az olan büyücülük faaliyeti diye kısa bir tanımı yapabiliriz.
Altın dünyanın her yerinde bulunan bir maddedir. Ama farklı seviyelerde bulunur.
Bunu nedeni aslında dünyanın toplama bir gezegen olmasından kaynaklanıyor.
Dünya bir kaç farklı gezegenin çarpışmasının yanında envai nova patlaması meteorlarınında katkılarıyla oluşmuş bir gezegendir.
Bir varsayıma göre dünya bir serbest gezegendi güneşin çekimine yakalandı.
Simya ile bağlantısıda buradan başladı.
Bir avuç toprakta ortalama %0,002 oranında altın vardır. Simyacılardan biri de bu yüzdelik değeri daha yüksek olan bir avuç toprağı ısıttı işledi ve altın ortaya çıktı.
Bu da altının toprak su veya benzeri maddedelerin dönüştürülerek üretilebileceğini düşündürdü ama öyle değildi.
Dünya uzun yıllar yağmur deprem sel gibi doğal unsurlara maruz kaldığı için altın çaydaki şeker gibi toprağa karışmıştı. Eşit miktarda karışma olmadığı için bazı yerlerde altın faaliyeti daha karlı.
Örneğin bir dağın dere yatağında küçük kumlar içinde altın bulma imkanınız bir avuç toprakta altın bulma imkanınızdan her zaman fazladır. Çünkü su altını eritemez ve genelde su yatakları ortalama %0,02 oranlarında altın içerir. Bunu bir altın arama testisi ile denerseniz muhtemelen bir günde çeyrek gram kadar altın bulabilirsiniz tabi bu ne kadar altın barındıran bir yerde olduğunuzla alakalıdır.
Simya uzun yıllar bu bilgiden habersizdi bu nedenle bazı deneylerinde altın ortaya çıkarken bazılarında zehirli gazlar çıkıyordu.
Simya ile altın bilimin olayı çözmesi ile yollarını ayırdı.
Simyanın bize en büyük armağanı
Porselen tabaklar oldu.