Alıntı:
Afatsum Nickli Üyeden Alıntı
Vesile kılınması tamam fakat direk peygamber efendimizden yardim et diye söylenmesinden ben korkarım @ [Üye Olmadan Linkleri Göremezsiniz. Üye Olmak için TIKLAYIN...] hocam
|
şefaat ta resullallah diyorsunda,medet ya resullallah niye demiyesin....... Resulüllah’ın vefatından sonra “Medet” isteyerek bereketlenip şifa bulanlar da sahih kaynaklarda zikredilmektedir. Tabiî ki şifayı veren Allah’tır ve böyle itikat edilir. Resulüllah’ın hürmetine istenir.
Abdullah b. Ömer (Radıyallahu anh) bir kere ayağına kramp girmişti. Ona: “En sevdiğin insanı hatırla” dediler. O zaman: “Ya Muhammed” (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) (Buhari, el-Ebedü’l-Müfred, no:993, sh:262) diye çağırınca ayağı açıldı.
Ashab-ı kiram Müseyletü’l Kezzab ile savaştıklarında: “Vay Muhammed! Vay Muhammed (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) diye çağırmayı adet edinmişlerdi. (İbni Kesir, El-Bidaye ve’n-Nihaye: 6/324)
Hafız İbni Kesir (Rahimehullah) ın naklettiğine göre, Yemame vakıasında Müslümanların şiarı (nişanı) “Ey Muhammed! Bize yardım et” sözleriydi. (İbni Kesir, el-Bidaye ve’n-Nihaye:6/324)
Şafii ulemasından Allame Şihab er-Remli (Rahimehullah)’a: “Bazı insanlar zorluklarla karşılaştıklarında ‘Ya Resulallah, Ya Şeyh’ gibi nidalarla, peygamberlerden, velilerden, alimler ve Salihlerden istiğasede bulunuyor (meded dileniyor)lar, bu caiz midir? Bu zatların, vefatlarından sonra bir iğase (yardım ve destek) leri var mıdır?” diye sorulduğunda, şöyle cevap vermiştir:
“Resullerin, nebilerin ve velilerin, vefatlarından sonra da yardımları vardır. Çünkü Peygamberlerin mucizeleri ve velilerin kerametleri ölümlerinden sonra kesilmez.
Zira birçok sağlam hadis-i şeriflerde varid olduğu üzere “Peygamberler kabirlerinde diridirler, namaz kılarlar.” (Ebu Ya’al, El Müsned, No: 3425,6/147; İbni Hacel, el-metaibul-aliye, No: 3452,3/269)
Dolayısıyla onların (peygamberlerin) yardım mucizelerinden sayılır. Şehitler de diridirler, gündüz gözüyle aşikare kafirlerle harbettikleri açıkça görülmüştür. Velilerin yardımı ise onların kerametidir.” (Fetave’r-Remli, İbni Hacer El-Haytemi’nin El-Fetave’l-Kübra’sının hamişi-, 4/382; El-Fetave’l-Hayriyye,- ibni Abidin’in el-Ukududdürriyye fi tenkihi’l Hamidiyyesinin hamişi-, 2/279-280; Tehanevi, Ahkamu’l Kuran, 3/67; nebhani, Şevahidü’l-Hak, sh:113)
Görüldüğü üzere Peygamberimizi kastederek “Şefaat Ya Resulallah” diyerek nida etmek meşrudur.
Böyle bir çağrıda bulunmak ne küfür, ne de şirk vardır. Çünkü böyle bir çağrıda, ne onun uluhiyetine ve ibadete layık olduğuna, ne de O’nun Allahu Teala’dan başka herhangi bir şeye tesir edeceğine dair bir inanç mevcut değildir.
ÂMA SAHABE’YE RESULÜLLAH’IN ÖĞRETTİĞİ DUA
Âma bir adam Resulüllah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem)in yanına gelerek: “Ya Resulallah! Allah’a dua et de benim gözlerimi açsın” dedi.
Resulüllah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) de: “İstersen dua edeyim, fakat sabredersen o daha hayırlıdır.” buyurdu.
Adam: “Dua ediniz” dedi.
Resulüllah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) de adama, adab ve erkanına riayet ederek güzelce abdest alıp şu duayı okuyarak Allah’a yalvarmasını emretti:
“Ey Allah! Ben sana yalvarıyorum. Bu hacetimin görülmesi için Rahmet Nebisi olan Peygamberin Muhammed (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) ise Sana yöneliyorum. Ey Allah! Onu bana şefaatçi kıl.”
Adam bunu yapar yapmaz gözleri açılmış olarak geri döndü. (Tirmizi, Deavat: 119, no: 3578, 5/569; İbni Mace, İkamet: 189, no:1385, 1/441