Nasıl istersen öyle yap. Yalnız farkı bilelim ve Ellahın her iki zikre bakış açısını bilelim diye:
Celle celaluhu: Allah ismi anıldığı zaman, hürmet ve tazim için söylenir, ona mahsustur. "Onun şanı ne yücedir." demektir.
Zat-ı Akdes olan Ellahın zatına mahsus ve dıyk-ı elfaz sebebiyle tarifinden aciz olduğunuz yalnız misaller ile uzaktan bakabileceğimiz şevk-i mukaddesesi ve o şevkten gelen sürur-u mukaddesesi ve o sürurdan gelen
lezzet-i mukaddesesi vardır ki kulun bazı amellerinde çaluşır. Hangi amel derseniz bazı hadislerde işaret olunan öyle ameller var ki melekler sevabını yazamaz ne yazacağını bilemez derecede ulvi ameller hatta belki muttali dahi olmazlar da Allah bildirir. Onlar o zaman devabı değil ameli yazar. Bazı oruç gibi. Belgı (bu kelime doğru yazılmış arapçadaki hali olan belgı) Allah o amele ıttıla ile vazifelendirdiği melaikesine o ameli birkaç defa sorar. Bizde ne dedi ne dedi Bi dağa söylesene Allahını seversen demek gibi... İşte çalışır diye işaret ettiğimiz lezzet-i mukaddeseye sebep olan amellerden onun zatını ululamak celle celalühü ile de olur.
La teşbih ve la temsil Ahmet geldi demek var. Ekselans Ahmet teşrif etti demek var. Ve her iki ifadede Ahmedin alacağı lezzet farklı vereceği mükafat da farklı.
Bu izahat tan sonra tahdit edemeyiz şöyle yap da diyemeyiz. Sen karar ver. Nerde nasıl olursun bilmeyiz. Melekler O'nun zikrinden ne deseler şevkleri ve zevkleri artar esmaya ait nur ile gıdalanırlar. Gıdalarına nur kafidir. Zikreden adam melek misal olmalı.