Havas Okulu - Tekil Mesaj gösterimi - Altıncı his / Önsezi / Sezgi
Tekil Mesaj gösterimi
  #3  
Alt 25.03.17, 01:01
☆Tuana Tuana isimli Üye şimdilik offline konumundadır
Güvenilir
 
Üyelik tarihi: 07.01.15
Bulunduğu yer: Adana
Mesajlar: 4,734
Etiketlendiği Mesaj: 130 Mesaj
Etiketlendiği Konu: 0 Konu
Standart

Rüyalarda Verilen Bilgi Sezgidir

Ayrıca sezgiye bağlı olmak üzere şuuraltından, üst şuurdan gelen tesirler başka isimlerle de anılabilir ki bunlardan bir tanesi de rüyadır. Rüyalar, sezgi hakkında anlattığımız tesirin yani bilgi akışının, klişeler veya imajlar haline gelmiş şekillerinden ibarettir.

Rüyalarda verilen bilgi belirsizdir. Yani sezgide, belirsiz olan, açık ve seçik olmayan ve aynı zamanda da olağandışı olan bir mekanizma, rüyalarda daha belirgindir. Çünkü aslında, bütün sezgiler ve sezgi yolu ile gelen bilgiler alışılmışın dışındadır. Yani zihnin akıl yürütmesi yoluyla bazı mantıksal sonuçlara gitmesi sezgi değildir. Örneğin, bir kişinin ekonomik görüşü gayet iyi olabilir ve der ki, "iki ay sonra şu iş şöyle olacaktır, şu malın fiyatı artacaktır, derhal stoğa gidin". Ve hakikaten de o malın fiyatı artar. Şimdi bu sezgi değildir. Bu kişi sadece mekanik bir sistemi yani ekonomi psikolojisini ve organizasyonunu iyi bilen keskin görüşlü ve zeki bir kimsedir.

Rüyalar, şuuraltından yansıyan sezgilerin, vizyon, rüyet, imajlar ve bazı sahneler tarzındaki sembolik ifadeleridir. Rüyalar çoğu kez, insanın kendi psişik yapısından kaynaklanır. Freud’un ve Jung’un rüyalar hakkında haklı oldukları bölümler vardır. Rüyaların büyük bir kısmı o kişinin kendi şuuraltından kaynaklanırsa da öyle rüyalar vardır ki, onlar, ruhsal varlıkların yardımlarıyla uyarmaları ve bilgi aktarışlarıyla ilişkili olmak üzere belli frekanstaki bazı yayınların bizim tarafımızdan yakalanmasından ibarettir. Bazı rüyalar, Yukarı’nın bir tür yayın şeklidir. Ve biz bu yayını kısmen veya tamamen yakalayabiliriz. Bu bize ve o günkü durumumuza bağlı bir husustur.

Bir de kehanet rüyaları adını verdiğimiz rüya tipleri vardır ki, kehanet rüyalarında o varlığın şuuraltı ihtiyacı devreye hiç girmez. Yani o kişinin şahsiyetiyle, şahsi bilgisi ve endişeleriyle alakalı olmayan fakat görmek zorunda olduğu rüya tipleridir. Çünkü o varlık, yetenek bakımından bu tip bir bilgiyi aktarabilecek güçte olduğu için vazifelendirilmiştir ve kehanet rüyasını görür. Kehanet rüyaları genellikle hiç unutulmaz ve hemen bir sebep oluşturularak kaydetme imkanı ortaya çıkarılır.

Çok yakın gelecekte olacakları hissedebilme yeteneğine dair güçlü kanıtlar sunan bir araştırma yayınlanacak.

Dünyanın en prestijli psikoloji dergilerinden Personality and Social Psychology (Kişilik ve Sosyal Psikoloji) yeni sayısında “duyuötesi algı”, yani gelecekte olacakları hissedebilme yeteneğine dair güçlü kanıtlar sunan bir araştırma yayınlayacağını açıkladı.

Psikoloji araştırmacılarının bazıları çalışmayı merakla beklerken, bazıları da bilimsel nitelik taşımadığını savunuyor. ABD’nin Cornell Üniversitesi’nden emekli profesör Daryl J. Bem’in yaptığı araştırmada son on yılda yapılan dokuz deney yer alıyor. Deneylerde öğrencilerin rastgele olayları doğru olarak hissedebilme yetenekleri test ediliyor.

Örneğin, öğrencilerden bilgisayar ekranının sağında mı yoksa solunda mı bir fotoğraf ortaya çıkacağını söylemeleri isteniyor.

Ruhsal Bilimleri Araştırma Vakfı (Spiritual Science Research Foundation) nın yazı dizisinden

Altıncı his, görülmeyen varlıkları görebilmeyi mümkün kılan duyumuzdur, ayrıca normal zekamızla anlayamadığımız pekçok olayın sebep-sonuç ilişkisini anlamamızı sağlar, medyumluk, sezgi hep altıncı duyu konusudur.

Gördüğümüz dünyayı beş duyumuzla (görerek, dokunarak, koklayarak, tadarak ve işiterek) algılarız, tabii bir de zekamız işin içine girer. Görünmeyen dünyayı anlamak içinse, beş duyumuz yeterli değildir. Bunun için altıncı duyuya ihtiyacımız vardır.

Altıncı duyu ile ilgili basit bir örnek verelim: Önünüzde bir demet gül varken, bu güllerin kokusunu duymamız olağandır ama evinizin içinde otururken, pencere kapalıyken, evde hiç gül veya başka bir çiçek yokken, birdenbire, durupdururken gül kokusu duyarsanız ve bu kokuyu sizden başka kimse duymaz, hissetmezse, işte bu altıncı histir.

Biz görmesek de, görünmeyen şeyler çevremizde bulunmaktadır, altıncı hissimizi geliştirmek için bu konuda pratik yapmamız, çalışmamız gerekir. Altıncı duyuyu bir televizyon antenine benzetebiliriz, nasıl ki, televizyonunuzun anteni olmazsa, gözle görmediğimiz ama var olduğunu bildiğimiz, sinyalleri alamazsa, biz de altıncı duyumuz olmadan gizli dünyayı göremeyiz. Tanrı'nın varlığını hissedebilmek için de altıncı duyuya ihtiyacımız vardır,

Altıncı duyumuz geliştirmekten söz ettik. Bu kademelerden oluşuyor ayrıca kadınların altıncı hislerinin erkeklerden daha güçlü olduğuna inanılıyor. Örneğin, Nostradamus'un %50 oranında bir altıncı duyuya sahip olduğu düşünülüyor. Altıncı his kademesi, bir insanın altıncı hislerinin kapasitesini, ruhsal yönden gelişmişliğini ifade eder, bu kademeler 1' den 100'e kadardır. Normal insanların altıncı hislerinin %20 civarındadır, bir insanın altıncı his düzeyi %70'i geçerse, işte o insana Aziz, Ermiş, Kahin deniliyor.

Beynimiz ve sezgi

Sezgi, günümüzde en çok tasarımcı, sanatçı ve mucitlerde görülüyor. Beynimizin sağ yarı küresinin sıklıkla kullanıldığı bu durumlarda sezgisel kapasitemiz artıyor. Diğer yandan yapılan bir çok bilimsel araştırmada beynimizin sinir sisteminin bir parçası olan empatik nöronlarımızın önseziler konusunda asıl rölü üstlendiği gözlemlenmiş.

Çeşitli kaynaklardan derlenmiştir
Alıntı ile Cevapla
 

1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13 14 15 16 17 18 19 20 21 22 23 24 25 26 27 28 29 30 31 32 33 34 35 36 37 38 39 40 41 42 43 44 45 46 47 48 49 50 51 52 53 54 55 56 57 58 59 60 61 62 63 64 65 66 67 68 69 70 71 72 73 74 75 76 77 78 79 80 81 82 83 84 85 86 87 88 89 90 91 92 93 94 95 96 97 98 99 100 101 102 103 104 105 106 107 108 109 110 111 112 113 114 115 116 117 118 119 120 121 122 123 124 125 126 127 128 129 130 131 132 133 134 135 136 137 138 139 140 141 142 143 144 145 146 147