Abdülbâki Efendi - Havas Okulu
 

Go Back   Havas Okulu > islam & Tasavvuf > Allah Dostları & Evliyalar

Acil işlemleriniz için instagram: @HavasOkulu
Cevapla
 
LinkBack Seçenekler Stil
  #1  
Alt 02.02.21, 22:40
Kâf-u Nûn - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
 
Üyelik tarihi: 15.01.19
Bulunduğu yer: ..
Mesajlar: 350
Etiketlendiği Mesaj: 8 Mesaj
Etiketlendiği Konu: 0 Konu
Standart Abdülbâki Efendi

Büyük velîlerden. Kastamonulu olup, doğum târihi bilinmemektedir. İskilib’den Acem Ali’si demekle mâruf akıllı, güçlü-kuvvetli, dindar ve şerefli bir kimsenin oğlu idi. Babasına Acem Ali’si denmesinin sebebini şöyle naklederler:

Acem diyarından Anadolu’ya namlı bir pehlivan geldi. Çorum sancağında yenmedik pehlivan bırakmadı. Büyük gurura kapıldı. İstanbul’a gitmek üzere hazırlık yaparken, Abdülbâki Efendinin babası Ali Pehlivanla güreştirdiler. Ali Pehlivan, Acem’i yendi ve ondan sonra Acem Ali’si diye anıldı. Oğlu Abdülbâki de kendisi gibi güçlü, kuvvetli olup pehlivanlık meziyetlerine sâhip bir gençti. Fakat bunu güreşçilikte kullanmadı. Kendi nefsiyle güreşip dünyâ zevklerinden gönlünü ayırdı. İstanbul’a giderek tanınmış ilim adamlarından din ve fen ilimlerini tahsîl etti. Bu sırada gözlerine bir hastalık gelerek bir gözü kör oldu.

Abdülbâki Efendi zâhirî ve bâtınî ilimlerde âlim derecesine varmasına rağmen kendisinde bir boşluk ve eksiklik hissediyordu. Kalbi aşk-ı ilâhî ile yanıyor ve bir mürşidin eteğine tutunmak için can atıyordu. Bu sebeple kendisini tasavvuf yolunda ilerletebilecek bir mürşid-i kâmil aramaya başladı. O ilâhî aşkla yanıp kavrulduğu bu günlerinde Yûnus Emre’nin şu sözlerini dilinden düşürmezdi:

Gel ey kardeş Hakk’ı bulayım dersen Bir kâmil mürşide varmasan olmaz Resûlün cemâlin göreyim dersen Bir kâmil mürşide varmasan olmaz.

Niceler gittiler mürşid arayı Arayanlar buldu derde devâyı Bir kez okur isen akdan karayı Bir kâmil mürşide varmasan olmaz.

Rumeli’de Bâlî Efendi ve Anadolu’da Şeyh Şâbân-ı Velî gibi herkesin sevdiği örnek insanların bulunduğunu öğrendi. Fakat hangisinin hizmetine varacağını bilemedi. Tereddüd hâlinde iken birkaç defâ Şâbân Efendi’ye gitmek için içinde ilâhî bir his uyandı ve Şâbân-ı Velî’ye gitmeye karar verdi. İstanbul’dan kalkarak Kastamonu yoluna düştü. Günler süren yorgunluk ve sıkıntı sonunda yürüyerek şehre geldi. Doğruca Hisarardı’ndaki Şâbân-ı Velî’nin ikâmetgâhlarına varıp ellerini öptü. O can tabîbine hâlini arz etti. Şâbân-ı Velî hazretleri isimlerini sorduklarında; “Abdülbâki” cevâbını verdi. Bunun üzerine Şeyh hazretleri:

“İsmin sâhibinin hâline tesiri vardır. İnşâallah sülûk edip, evliyâlık makamlarında ilerleyip, hakîkaten Abdülbâki (Bâki olan Allah’ın kulu) olursun.” dedi.

Abdülbâki Efendi yıllarca Şâbân-ı Velî hazretlerinin dergâhında hizmet etti. Şeyhine karşı pek saygılı ve hürmetkâr olup, tasavvuf yolunda ileri derecelere kavuştu. Şâbân-ı Velî hazretleri onun için:

“Eğer bizim Abdülbâki’nin bir gözü daha olsaydı, ince mânâları mütâlaa ederken, kitâbı delip öte yana geçerdi.” demiştir.

Yine;

“Sen zâhir ve bâtın gibi iki ilim ile âlim ve ârif olacaksın. Yüksek makamlara çıkacaksın, balı yağa katacaksın!” diyerek Abdülbâki Efendinin kemâl ehli olmasına işâret ettiler. Çok geçmeden de kendilerine şeyhlik pâyesini vererek Çorum halkına doğru yolu göstermek üzere gönderdiler.

Abdülbâkî Efendi yıllarca burada insanlara vâz ve nasîhat vermekle ve ders okutmakla meşgûl oldu. Kıymetli halîfeler yetiştirerek memleketin her tarafına gönderdi.

O insanlara doğru yolu göstermek için bütün gayretiyle çalışırken Kastamonu’da Şâbân-ı Velî hazretlerinin vefâtından sonra tekkeye şeyh olan Osman Efendi ile Hayrüddîn Efendi de vefât etmişlerdi. Hayrüddîn Efendi vefât edince dervişler bir araya geldiler. Abdülbâki Efendinin şeyhlik makamı için uygun olduğuna karar verdiler. Kendisine geldikleri zaman Abdülbâki Efendi onlara dedi ki:

Bir gün hocam Şâbân-ı Velî hazretlerine sizden sonra seccadeye kim gelir diye sormuşlardı. O da; “Osman gelir, sonra Hayrüddîn gelir, sonra seccade sahibini bulur.” demişti. Elhamdülillah bu hizmete lâyık görüldük, diyerek Kastamonu’ya geldi.

Şâbân-ı Velî hazretlerinin tekkesinde İslâmiyeti yaymağa, halkı irşâda başladığı zaman herkes cân u gönülden ona dost ve talebe olmağa başladı. Cumâ günleri, mûteber tefsîr kitaplarından alarak Kur’ân-ı kerîm âyetlerini tefsîr eder, hadîs-i şerîfler naklederdi. Böylece halkın büyük kısmını da tarîkatin içerisine cezbetti. O kürsüde konuşurken herkes hayran hayran dinlerdi. Kastamonu ulemâsının pekçoğu Abdülbâki Efendiye talebe oldu. Bu şevk içinde pekçok kâmil insan yetişti ve etrâfa hilâfetle gönderildi.

Abdülbâki Efendi memleketini ve talebelerini görmek için gittiği İskilip’te hastalanarak vefât etti. Kabri İskilip’tedir. Şâbân-ı Velî tekkesinde on bir yıl şeyhlik yaptı. Vefât târihi 1589 (H.997)’ dur.

Şeyh Abdülbâki Efendinin pekçok kerâmeti görülmüştür. Ancak o kerâmetlerinin anlatılmasından hiç hoşlanmazdı. Sık sık etrafına bunu hatırlatır, ölümünden sonra bile söylenmesini istemezdi. Bu yüzden kendisine çok bağlı olan talebelerinden Ömerü’l-Fuâdî Efendi yazdığı Menâkıbnâme‘de Abdülbâki Efendinin kerâmetlerinden bahsetmemiştir.

Kaynaklar
1. Kastamonu Evliyâları; s.21
2. Menâkıb-ı Şâbân-ı Velî; s.40, 229, 235
Alıntı ile Cevapla
Cevapla


Yetkileriniz
Konu Acma Yetkiniz Yok
Cevap Yazma Yetkiniz Yok
Eklenti Yükleme Yetkiniz Yok
Mesajınızı Değiştirme Yetkiniz Yok

BB code is Açık
Smileler Açık
[IMG] Kodları Açık
HTML-Kodu Kapalı
Trackbacks are Açık
Pingbacks are Açık
Refbacks are Açık


Benzer Konular
Konu Konuyu Başlatan Forum Cevap Son Mesaj
Merkez Efendi onur1905 Allah Dostları & Evliyalar 2 18.08.23 01:27
Bu kapıda zerre de zirvede Kıymetlidir. Abdülbaki Hzleri Seni bekliyor Bêkes Hayat Dersleri & Hikayeler 11 14.08.17 15:20


Tüm Zamanlar GMT +3 Olarak Ayarlanmış. Şuanki Zaman: 22:42.


Powered by vBulletin® Version 3.8.5
Copyright ©2000 - 2024, Jelsoft Enterprises Ltd.
HavasOkulu.Com

1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13 14 15 16 17 18 19 20 21 22 23 24 25 26 27 28 29 30 31 32 33 34 35 36 37 38 39 40 41 42 43 44 45 46 47 48 49 50 51 52 53 54 55 56 57 58 59 60 61 62 63 64 65 66 67 68 69 70 71 72 73 74 75 76 77 78 79 80 81 82 83 84 85 86 87 88 89 90 91 92 93 94 95 96 97 98 99 100 101 102 103 104 105 106 107 108 109 110 111 112 113 114 115 116 117 118 119 120 121 122 123 124 125 126 127 128 129 130 131 132 133 134 135 136 137 138 139 140 141 142 143 144 145 146 147