Dünya genelindeki işgücünün önemli bir kısmını oluşturan Y kuşağını iş dünyasındaki tavırlarıyla ilgili ayrıca değerlendirmek gerekir. Önceleri idare edilmesi zor bir kuşak gibi görülseler de, aslında sadece ne istediklerini bilen ve bunları talep etmekten çekinmeyen bir tutum sergilerler. Özgür bir ruha sahip olan Y nesli iş dünyasında fazla hiyerarşi ve otoriteden hoşlanmıyor. Onlara kural bu deyip geçemiyorsunuz.

Nedenlerini açıklamadığınız ve mantığına uymayan herhangi bir kuralı kabul etmiyorlar. İş hayatında çalışan sayısının çoğunluğunu Y kuşağı oluşturmaya başlayınca verimli bir çalışma için şirketler iç düzenlerinde değişiklikler yapmak durumunda kaldılar. Y kuşağı kendi kurallarını iş dünyasına giderek kabul ettiriyor diyebiliriz. Bu durum tabii ki onların sadece aykırı duruşlarıyla ilgili değil. Aynı zamanda yaratıcı, başarılı ve sürekli yenilikçi bir yapıda çalışanlar olmasıyla da ilgilidir.

Bir önceki X kuşağı gibi işkolik olmamaları sebebiyle önceleri tembel olarak nitelenseler de, aslında bu durum iş dünyası ile sosyal hayatlarını dengeli yaşamayı sevmeleriyle ilgilidir. İş hayatında motive edilmeyi severler. Herhangi bir iş yerine bağlılıkları yoktur, sık sık iş değiştirebilirler. Kendilerine uymayan bir yerde durmak yerine, başka bir yerde iş bulmak, daha iyisini aramak konusunda cesur davranırlar. Monotonluğu sevmeyen bu kuşak için işyerinde de aynı ruhun olması çok önemli.

Hem sosyalleşmek hem çalışmak açısından iş yerinde de dinamik bir yapı isterler. Yükselebilecekleri yani kariyer yapabilecekleri bir şirket onlar için öncelikli kriterlerden bir diğeridir. Ayrıca kolay işleri sevmezler. Onları zorlayıcı ve heyecan verici işlerde çalıştırmanız gerekir. Fikirlerini dinlemeniz, onların dinamizm ve heyecanını şirket için faydalı bir şekilde kullanabilirsiniz. İnovatif düşünce tarzları, çağı iyi bilmeleri fikirleriyle belki de sizi rekabet ortamında hem ürün gelişimi hem pazarlama konusunda iyi bir noktaya getirecektir.

Netten