"📌Harf ilmi, rumuzları ve anlaşılmazlıklarıyla, İslam tasavvufu irfanının, kendisiyle kozmolojik tasavvurlarını oluşturduğu keyfiyeti ortaya çıkarmaktadır. Harf ilminin, sihir düşüncesinde ve tılsım ve muskalara özgü şeylerde sağlam köklerinin olduğunu görmemiz, harflerin özellikleri ve etkili güçleri konusundaki köklü itikada delalet etmektedir.

İbn Arabî'nin görüşüne göre; harf ilmi, kendisiyle mümkün varlıkların ortaya çıktığı bir ilimdir. Hakim et-Tirmizî'ye göre; harf ilmi, Câfer-i Sâdık'tan telkin ve doğrudan alma va sıtasıyla sûfiliğe ulaşan veliler ilmidir. Bu nispette olan Şiî gnostiği açıktır.

Bu bağlamda, hem İbn Arabî hem de diğer sûfiler, ilâhî tekvîn kelimesine dayanmışlardır. Bu da var etmede harfi asıl kılar. Bu yönelmenin, Yahudi Kabbala âriflerine dönen esasları vardır. Onlara göre; ilâhî zâtta ilim, kelime ve kitabet aynı şeydir.

Tasavvufi irfan, sayılarla harfler arasındaki tekabül ve paralel yapıya, remzî bir metotla sarılmıştır. Bu, Hermetiklerin hoş karşıladıkları ve Yahudi Kabbala gnostiğinin aşırı gittikleri bir yapıdır. Şiî gnosu, onu "cifr" şeklinde almıştır.
İmamların asırlar boyu bu cifr ilmini, birbirlerinden tevarüs ettiklerini iddia etmişlerdir.

Bütün bu irfanlarda, harflerle dört unsur arasındaki tekabüliyete (karşılaştırmaya) dayanan rumuzlu tablolar ve cetveller vardır. Bu tekabüliyet, ayinden (liturgy) soyutlanmış değildir. Bu ayinde de astronomi ilmi, tevarüs edilen eski kültürlerin tabiatlarıyla karıştırılmıştır.

Bu tabloların tetkiki, zâhirî hislere, bâtınî güçlere ve dört unsura karşılık gelen dört mizaç ve karışıma özgü kadîm tıp ilimlerine delalet etmektedir. Mizaçlar, sadece balgam, safra, kan ve karasafraya ait mizaçlar etrafında dönmez. Ayrıca bu mizaçlar, hava, ateş, toprak ve suya ait
karışımlar şeklinde Yunan doğa felsefesinden gelen elementler şeklini de almıştır.

Böylece dil, irfanî yapılarda düşünce ve diyalog için soyut bir araç olarak kabul edilmekle kalmamış, ruhları çıkarmada, hastalıkları iyileştirmede ve menfaatleri celp etmede temessül eden başka görevler için de kullanılmıştır."]📌Harf ilmi, rumuzları ve anlaşılmazlıklarıyla, İslam tasavvufu irfanının, kendisiyle kozmolojik tasavvurlarını oluşturduğu keyfiyeti ortaya çıkarmaktadır. Harf ilminin, sihir düşüncesinde ve tılsım ve muskalara özgü şeylerde sağlam köklerinin olduğunu görmemiz, harflerin özellikleri ve etkili güçleri konusundaki köklü itikada delalet etmektedir.

İbn Arabî'nin görüşüne göre; harf ilmi, kendisiyle mümkün varlıkların ortaya çıktığı bir ilimdir. Hakim et-Tirmizî'ye göre; harf ilmi, Câfer-i Sâdık'tan telkin ve doğrudan alma va sıtasıyla sûfiliğe ulaşan veliler ilmidir. Bu nispette olan Şiî gnostiği açıktır.

Bu bağlamda, hem İbn Arabî hem de diğer sûfiler, ilâhî tekvîn kelimesine dayanmışlardır. Bu da var etmede harfi asıl kılar. Bu yönelmenin, Yahudi Kabbala âriflerine dönen esasları vardır. Onlara göre; ilâhî zâtta ilim, kelime ve kitabet aynı şeydir.

Tasavvufi irfan, sayılarla harfler arasındaki tekabül ve paralel yapıya, remzî bir metotla sarılmıştır. Bu, Hermetiklerin hoş karşıladıkları ve Yahudi Kabbala gnostiğinin aşırı gittikleri bir yapıdır. Şiî gnosu, onu "cifr" şeklinde almıştır.
İmamların asırlar boyu bu cifr ilmini, birbirlerinden tevarüs ettiklerini iddia etmişlerdir.

Bütün bu irfanlarda, harflerle dört unsur arasındaki tekabüliyete (karşılaştırmaya) dayanan rumuzlu tablolar ve cetveller vardır. Bu tekabüliyet, ayinden (liturgy) soyutlanmış değildir. Bu ayinde de astronomi ilmi, tevarüs edilen eski kültürlerin tabiatlarıyla karıştırılmıştır.

Bu tabloların tetkiki, zâhirî hislere, bâtınî güçlere ve dört unsura karşılık gelen dört mizaç ve karışıma özgü kadîm tıp ilimlerine delalet etmektedir. Mizaçlar, sadece balgam, safra, kan ve karasafraya ait mizaçlar etrafında dönmez. Ayrıca bu mizaçlar, hava, ateş, toprak ve suya ait
karışımlar şeklinde Yunan doğa felsefesinden gelen elementler şeklini de almıştır.

Böylece dil, irfanî yapılarda düşünce ve diyalog için soyut bir araç olarak kabul edilmekle kalmamış, ruhları çıkarmada, hastalıkları iyileştirmede ve menfaatleri celp etmede temessül eden başka görevler için de kullanılmıştır.