Dinimiz anneye çok değer vermiştir. Bazı kayınvalideler maalesef bu değeri kötüye kullanmakta. Mesela bir kayınvalide eşinden şiddet görmüş çok çekmiş birisi. Oğlu büyüyünce maddi ve manevi annesinin bütün ihtiyaçlarını karşılıyor. Kadın oğluna o kadar bağlanmış ki. Hem maddi hem manevi eşinin eksik bıraktığı duygusal boşluğu oğlu ile dolduruyor.

Oğlu evlenince ister aynı evde isterse ayrı olsun oğlunun sevgisini paylaşmak istemiyor. Sürekli gelini kötülüyor. Hatta karını boşa, boşamazsan hakkımı helal etmem diyenler var.
Ben çok gördüm ve duydum çocuklarına ben bakarım karını boşa diyenleri sizlerde görmüşsünüzdür mutlaka. Tek oğlu gelsin kendisi ile ilgilensin eskisi gibi olsun tek istediği budur.

Böylece sırf kendi egosu içi yuva yıkan kaynana bunun yanına kalacağını zannetmesin ahirette bu yuvanın altında kalacaktır.

Annesinden eşiyle ilgili sürekli şikâyetler duymak, tahammülsüzlüğü ve öfkeyi beraberinde getirip, olumsuz davranışların yine eşe yönelmesine sebep olabilir. Annesine sesini çıkaramayan erkek, eşine daha kolay kızıp bağırabilmektedir.
Buradaki en önemli nokta annenizin kalbini kırmadan eşinize haksızlık etmeden durumu kurtarabilmektir.

Bu durumda haksızlığa uğrayan taraf olan gelin, durumdan muzdariptir ve o da kayınvalidesine karşı olumsuz duygular biriktirir. Annelerin oğullarına eşleriyle ilgili şikâyetlerde bulunurken aslında çocuklarını kendilerinden uzaklaştırdıklarını da unutmamaları gerekir.

Böyle bir durumla karşı karşıya kalan erkeğin, annesine karşı eşini savunur ifadelerden kaçınması önemlidir. Başta da belirttiğimiz gibi, anne de olsa karşıdakinin bir kadın olduğunu göz önünde bulundurmalı, annesinin sözlerini kendi akıl süzgecinden geçirerek değerlendirirken, eşiyle annesi arasında rekabet oluşmasına fırsat bırakmamalıdır.

Gelininin yeterince temiz olmadığından şikâyet eden annesine, “ne yapsın yetişemiyor” demek yerine, “senin kadar tecrübeli değil, haklısın, dikkat etmesini söylerim” demesinin kimseye bir zararı yoktur, tabi bu konuşma anne oğul arasında baş başa yapılıyorsa…

Her ikisi de kendini özel hissetmek istiyor. İkisini de ayrı ayrı özel hissettirin. Birini diğerine övmek gibi bir yanlışa düşmeyin.

Birbirini şikayet ederlerse hiç söylenmemiş gibi davranın birini korumaya çalışmayın.
Herkesi memnun etmeye çalışmayın doğrusu neyse onu yapın. Anlaşamıyorlarsa sık sık bir araya getirip kaynaştırmaya çalışmayın.

Annenize eşinizi övmeyin ve annenize bol bol takdir edin evlenmekle sevginizin azalmadığını gösterin.

Eşinize de annenizi örnek göstermeyin. Eşinizin annenizle iyi geçinmesini ve hizmetini hep takdir edin. Annemle iyi geçinirsen bu beni daha çok mutlu eder imajı çizin.

Sakın ve sakın sen benim ailemi bir türlü benimseyemedin içimize karışamıyorsun gibi ifadeler kullanmayın. O bambaşka bir ailede büyüdü birdenbire sizin ailenizle canciğer kuzu sarması olmasını beklemeyin.

Hergün hergün ailenize gitmesini istemeyin. Bu konuda seçenek sunun. Haydi anneme gidiyoruz yerine ben anneme gidiyorum gelmek istermisin? deyin. Gelmek istemezse siz tek gidin. Emin olun arasıra tek sohbet etmek annenizin de hoşuna gider.

Keşke annem yaşasada eşimle annemin arasında kalsam. Bi gitsem anneme sarılsam bir gitsem eşime..
Üç günlük dünya bee

kaynana gelin kavgasinin 400 yillik gecmisi var kolay kolay bitmez o dava

Allah kimseyi bu duruma düşürmesin

anne daha önemli tabiki ama iki tarafında gönlünü yapmak gerek

En güzeli susmak söylenip dursunlar ikiside

İkisi arasında rekabet var çünkü genel olarak iki taraf ta yerini bilmek yerine ilk sıraya konmak istiyor