Hepimizin bildigi uzere israf Allah"in yasakladigi davranislardan birisidir. Buna her zaman hayatimizda dikkat etmemiz gerekir. Sonucta LUKS tuketim israf sayilir.

Benim merak ettigim konularlardan bir tanesi birsey neye gore LUKS olarak tanimlanabilir. Ornek vermek gerekirse; bir araba satin almak istiyoruz. Bir marka belirli ozellikteki arabayi 40bin TL ye satarken bir baska marka o arabayi 70bin TL ye satiyor. Tabi bunun fiyatini artiran en onemli etkenler marka degeri, kalitesi, sundugu bir takim ayricaliklar(garanti gibi). Benzer sekilde bir evin fiyati 200bin TL iken ayni boyutta ve ozellikteki evin fiyati baska muhitte 500bin TL. Bu gibi durumlarda pahali olanlar tercih edilmesi LUKSluk mudur?
Sonucta ucuz olan bir arabada benim isimi gorecek, bir yerden bi yere gitmemi saglayacak, daha az yakit yakacak ya da aldigim ucuz evde benim barinma ihtiyacimi karsilayacak.
Bu gibi durumlarda luksluk ne derecede bu isin icerisine girer?

Ozellikle dini acidan aciklamasini cok merak ediyorum. Bu durumu hepimiz yasiyoruz. Hepimiz daha konforlu eve ve kaliteli bir arabaya sahip olmak istiyoruz.
Bunlar icin bazi gerekceler one suruyoruz. mesela,ev icin alisveris merkezine yakinligi, ulasimin kolayligi, parklara yakinligi.Araba icin sekli, motor tipi, hizi gibi.

Bilmjorum bende guzel soru gerci hic de dusunmedim okadar param olmadigi icin her zaman borcluydum

Bana göre lüks demek.. borçlanma konusunda haddini aşarak özelliklede faizle krediye başvurarak mülk sahibi olmak demek.. Yani imkanın ve Maddi durumun 200 bin tl. lik bir eve yetiyor ve sen sebebi ne olursa olsun 400 bin tl. lik ev almak için faize bulaşıyorsan bu lükstür.. Yada gelirin belli evine bir oturma takımı alacaksın oraya ayırdığın bütçe daha sonra seni sıkıntıya sokacaksa uykunu kaçıracaksa mütçeni bozacak belki kredi kartını geçiktirmene neden olacaksa.. yada diğer temel ihtiyaçlardan kısmak zorunda bırakacaksa lükstür..

Bunların haricinde imkanı varsa eğer , zekatını verdikten sonra ve gerekli sosyal bilince sahip olup yardımlarını yapıp duyarlı biri olduktan sonra. bir müslüman tabiki iyi yaşamalı , iyi giyinmeli ve şükrünü etmeyi unutmadan lükste yaşamalı..

Nacizane fikrim..

Omer senin dediklerine bende katiliyorum.Yalniz su da var gunumuzde kredi almadan bir mulk edinmek maalesef cok zor. Kim bankalarin verdigi krediyi borc olarak verebilir? Verse bile uzun vadede odemeni kabul edebilir? Bunun yaninda insanlar yatirim olarakta gormekte ev konusunu. Bugun aldigi 400bin TL lik ev muhitten oturu belki birkac sene icinde 600bin TL degere kavusabilirken 200bin TL lik ev bu kadar degerlenmeyebilir. Sonucta bu da kendini garantilemek olabilir. Ileride maddi bir zorluk cektiginde bu evi satip daha ucuz bir eve gecip arda kalan parayla borcunu harcini kapatabilir ya da bazi isler icin sermaye olarak kullanabilir. Su anki durumlarda zaten borclanma herkesin butcesini cok agir sekilde zorlamaktadir. Kacinilmazdir.

Ayni sekilde dedigin gibi Allah'in emrettigi uzere yardim ve zekat konularinda cok duyarli da olmak gerekir. Ben sunu da dusunuyorum. Kisi tek goz odali evde yillarca fakirlik icerisinde yasiyor. Okuyor adam oluyor basarili islere imza atiyor. Maddi durumunu cok iyi yerlere tasiyor. Iyi evlere cok kaliteli arabalara sahip oluyor. Bu durumda o kisi sanki yillarca cektigi sikintilarin ve sabrinin sonucunu bunlara ulasarak aliyor.

Not: Boyle bir soru sordum yanlis anlamayin. Bende fakirim ben ancak bu tutarlari hayal edebilirim su anda @[Üye Olmadan Linkleri Göremezsiniz. Üye Olmak için TIKLAYIN...]

reception Alemsin ya Yanlış anlamayın bende fakirim Rabbim sana çok mal mülk versin helalinden inşallahh

Bosverin yahu bu konulari paraniz ilunca acin

Muhafazakâr orta sınıf beğenisinin yeniden inşası, mevcut tercihler repertuvarının yeniden biçimlendirilmesinin yanında, bu yeni tercihler setini dışarıdan yöneltilmiş eleştirilerden koruyacak sembolik bir zırhın ve karşı stratejilerin inşa edilmesini de içerir. Bu alışılmadık hayat tarzı, en başından itibaren hem laik hem de muhafazakâr çevrelerin eleştiri odağı oldu. Laik çevreler, yeni muhafazakâr beğeniyi ideolojik bir sapma ve siyasal samimiyetin yitimi olarak gördüler. Laik çevreler, Milli Görüş partilerinin ürettiği muhalif ve dayanışmacı siyasi söylem repertuvarının zeminini kaybettiğini ileri sürüyordu: Muhafazakârlar muhalefetteyken dillendirdikleri eleştirileri yeni dönemde ideal haline getirip, milli kültüre yabancı yeni bir burjuva kültürü inşa etmişti. Benzer bir eleştiri muhafazakâr çevrelerde de dillendiriliyordu. Yükselişte olduğu dönemde RP’den milletvekili olan Mehmet Bekaroğlu’na göre, bir zamanlar mağduriyet sembolü olan türban, gösterişli tüketim aracına dönüşüyordu:Bir otobüs durağında iki çocuğuyla soğukta titreyen bir kadın ve onunla aynı kareye giren, iki bin dolarlık çizmesi ve 500 dolarlık başörtüsü ile bir başka kadın; ben bu çelişkiyi vurgulamaya çalışıyorum, bu olmaz. Bu inançla, insanlıkla bağdaşır bir şey değil. AKP, böyle bir değişim ve dönüşümün de aracı haline geldi. Halbuki inançta israf, gösteriş, çalmak yoktur. Ne oldu da bu noktaya gelindi? İslâmi burjuvaziden söz ediliyor. AKP, bu kesimi nereye sürüklüyor? Para, yaşam tarzını, harcama biçimini de dayatıyor. Türkiye’de çok sayıda harem-selamlık havuzları olan 5 yıldızlı otel açıldı. Havuzlar ayrı ama aynı israflar yapılıyor (Bekaroğlu, 2009).Muhafazakâr orta sınıf beğenisine yöneltilen eleştiriler yukarıdaki örnekle sınırlı değil. Aşırı tüketime, kadınların moda düşkünlüğüne odaklanan eleştiriler, toplumdan ve kültürden yabancılaşma tehlikesine dikkat çekti.

20 yılda kendi yandaşlarından alt yada üst düzey zengin ettikleri olmuştur.Geçen sene kadıköyde 1 özel kastanede 50 gün kaldım kısaca orasıda bu yandaşların bol geldiği bir yer benim kaldığım oda boğazı görüyor alttada otopark vardı.Ara ara pencereden bakarken gelen arabalar malum markalar yani yerli yok denecek kadar az.Geneli mercedes-bmw-vw-audi-rangerover hem araba hem jeepler neyse yalnız araba süren din kardeşlerimizni çoğunluğu işte başörtülü muhafazakar kesim hanımlar idi.Giyim kuşam zaten malum kara çarşaf giyecek halleri yok ama bol makyajda şart.
Yerel seçim gecesi kanallrı gezerken seçim sonuçlarını değerlendiriyorlar tvnet olamsı lazım orda biri der ya 20 sene önce akp kadın kolları kapı kapı gezer idi eeeee diyecen hal hatır sorar idi eeee işte bu seçimi bundan kaybettik.

Adamların gözü kör kulağı sağır millet acından meteliğe kurşun atan var marketleri millet fellik fellik geziyor fiyatlar bakıp almadan çıkan çok.

İşte senin 20 sene evvel kapı kapı gezen o bacıların çoğu 20 senede iktidarın meyvesini sapıyla yedi çöpünü bile koymadı 3-5 daire alan olmuştur köşeyi dönen döndü zaten dünyalığını yapan kenara kaçtı kafası basan.
İşi gücü yok kapı kapı gezecek.Yalnız işte kul hakkının kralınıda götürdüler.Sözün özü hamudu ilede götürdüler.

Biliyorum kardeşim ben zaten eleştirdim. AKP’nin öncülük ettiği dönüşüm, sadece sistem dışı bir siyasi hareketin kapitalist piyasa ekonomisiyle bütünleşmesiyle sınırlı değildir. Dönüşümün diğer önemli boyutu, muhafazakâr faillerin kapitalist sembolik ürünler piyasasıyla mutlak biçimde bütünleşmesidir. Dolayısıyla, değişen sadece muhalif bir hareketin ekonomik perspektifi değildir; aynı zamanda, kapitalist değerlere muhalif muhafazakâr değerler de değişmiştir. Alternatif bir ekonomik düzen arayışı siyasi çekiciliğini yitirdiğinde, muhafazakâr siyasi söylem kapitalist kalkınma modelini olumlamaya başladı. Benzer bir olumlama muhafazakâr bireyler arasında da hızla yayıldı. Kapitalizmin olumlu tarafları ve tüketici olmanın eğlenceleri, kapitalizmi bir günahlar fabrikası olarak gören eski eleştirilerin üzerini hızla örttü. Özellikle muhafazakâr orta sınıflar arasında gelecek beklentileri keskin bir şekilde değişti. Piyasa-temelli hayattan memnuniyet ölçeği, muhafazakâr zihinlere güzel hayatın karşılığı olarak yerleşti: Lüks evlerde yaşamak, pahalı arabalar sürmek, şık ve gösterişli giyinmek ve sosyetik mekânlarda sosyalleşmek muhafazakâr orta sınıflar arasında kanıksanan beklentilere dönüştü. Dolayısıyla, muhafazakâr orta sınıf beğenisi piyasa koşullarında yeniden inşa edildi.

‘’İşte senin 20 sene evvel kapı kapı gezen o bacıların çoğu 20 senede iktidarın meyvesini sapıyla yedi çöpünü bile koymadı 3-5 daire alan olmuştur köşeyi dönen döndü zaten dünyalığını yapan kenara kaçtı kafası basan.
İşi gücü yok kapı kapı gezecek.Yalnız işte kul hakkının kralınıda götürdüler.Sözün özü hamudu ilede götürdüler.’’
Sonradan fark ettim bu üslup ne? Benim ne bacılarım olacak kardeşim sen beni tanıyor musun? Benim siyasi geçmişimi verdiğim mücadeleleri uğradığım tahkikat ve takibatları yattığım cezaları biliyor musun.? Ben her camiayı herkesten iyi tanırım.