gayet güzel tebrik ederim kardeşim.ayrıca tüm bunlara bir şey de brn ilave edeyim. maneviyat yoğunlaşması gerekir. yani maneviyatını takviye edici ibadetler yapılmalı.kaza namazı ve orucu yoksa maneviyatını üst düzeye taşıyacak tarzda ibadetler yapılmalı.

Evet o kötü kişi işini gerçekten biliyor. Ama önce iradeyi kuvvetlendirmek lazım sanırım. Bu yoluda bir araştır. Her şey irade ile devam eder. Yoksa herkes bir şekilde dürtülüyor. Düzen böyle, Rabbim bizi farkedip uzaklaşabilenlerden eylesin.

En azından günahın tövbe ile giderilmesinin bilincinde .Tövbe tutmazlardan ve tövbesi gocenlerden olmayalım insaallah

Tovbeni Allah kabul eder insaallah bozmazsin

Fânî dostluklarda bile samîmiyet aranır. Hiç kimse riyâkârlığa, ikiyüzlülüğe muhatap olmaktan hoşlanmaz. Herkes dürüst ve samîmî insanı sever. Cenâb-ı Hak da her şeyde olduğu gibi tevbede de dürüstlük istiyor.

“Ey îman edenler! Nasûh (tam bir sıdk ve ihlâs ile) tevbe ederek Allâh’a dönün…” (et-Tahrîm, 8) buyuruyor.

Camiu’s-Sağîr adlı hadîs kitabında; insanların amellerini yazan meleklerden günahları kaydeden meleğin, günah işlendikten altı saat sonra yazdığı, bu mühlet içinde belki tevbe eder diye beklediği belirtilmektedir. Bu sebeple: “Tevbemde duramıyorum, yine günah işliyorum; bu yüzden tevbe etmeyeyim!” dememeli, dâimâ istiğfarda bulunmalıdır. Zîrâ Allah lutfeder de bir daha tevbe bozulmaz.

Tevbenizi salih amellerle destekleyin. Kalbe intikal eden samimî bir tevbenin, davranışlar üzerinde de müsbet tesirleri olur. Ayrıca sâlih ameller, işlenen günahlardan nedâmetle bir nevî hatayı telâfî etme gayretidir.

Nacizane tavsiyem tövbe ettikten sonra Kelime-i tevhidi dilinden düşürme yalnız kalınca kendin duyacagin bi sesle yanında biri olursa içinden devam et o seni sabit tutar inşallah