Rabıta yapmak şirk midir?
Okuduğum çoğu yerde rabıta nin caiz değildir şirk olduğuna dair şeyler duydum suleymancilardan öğrendiğim 15 dakika rabıta sonra kalp zikriydi bana biz burda mürşide değil Allaha ibadet ediyoruz onun sayesinde mürşidi araya vesile kılarak ondaki nurla kalbimizi nefsimizi korelttigimizden söyledi devam et yap dedi eğer başarabilir sen dedi zaten anlicaksin gün geçtikçe bazı şeyleri fark edeceksin dedi eğer ki kendini mürşide ihtiyaç duymayacagina artık inandığın vakit bu sefer mürşidi değil Allah'ı düşün dedi tabi Allah'ı bir şekil verilmez işte yarattığı ne bileyim şelaleleri doğayı Allah'ın yarattığı güzel şeyleri düşünüp artık şeyhi değil Allah'ı düşün dedi ama ilk önce mürşidi düşün kendini geliştir dedi ve üstüne basa basada biz mürşide tapmiyoruz yani aklın karışmasın dedi ne düşünüyorsunuz ne tavsiye edersiniz ? Bana
|
Alıntı:
İnsanların dünya işleriyle olan bağlantıları sebebiyle dünyayı düşündüklerinde şirk koşmuş oldukları hatıra gelmezken Allah’ı hatırlatan bir Allah adamının düşünülmesi sırasında niçin şirk koşmuş olacağını anlamak zordur. Allah’a koşulan şirk ile kastedilen insan kalbinde meydana gelen değişimdir. Allah Resulü, Allah için birbirini sevenlere, birbirleriyle ziyaretleşenlere ve tasaddukta bulunanlara Allah’ın sevgisinin hak olacağını haber vermektedir. (Ahmed b. Hanbel, Müsned 5. Cilt sayfa 229) Böyle bir müjde bile Allah adamlarına duyulacak kalbi sevgi bağının Allah ile ilişkiyi pekiştireceğini gösterir. Oysa ki dünya işi Allah sevgisinden çok dünya sevgisini pekiştirir. Takdimdeki birtakım eksiklerle uygulamadaki farklılıklar, rabıtayı tartışmalı bir konu haline getirmiştir. Oysa fıtri anlamıyla düşündüğünüz vakit rabıtasız insan yoktur. Herkesin bir rabıtası vardır. Çünkü her yiğidin gönlünde bir aslan yatar. |
[Üye Olmadan Linkleri Göremezsiniz. Üye Olmak için TIKLAYIN...]
Bu konuyu okursanız daha rahat anlamanıza yardımcı olacaktır. |
Alıntı:
|
Alıntı:
Peki ya sizce hocamin dediği gibi kendini gelistirdikten sonra Allah'ı düşün demişti mürşidi değil mürşide bağlanmak yerine madem direkt olarak Allah'a baglansak diyorum bende Tabi Allah'ı bir şekle sokamayiz ama onu düşünmek yarattıklarıni düşünmek hocamın demesi sizce daha doğru olmaz mı yani şeytan vesvese veriyor ya şirke giriyorsam |
Alıntı:
|
Rabıta yapmak neden şirk olsun..ayetle sabit..estağızübillah..Ya eyyuhellezine emenusbirû ve sabirû ve rabitû..ilaahirilayeh..mealen Ey iman edenler! Sabredin, düşmanlarınıza karşı sebat gösterin, nöbet bekleşin baglanin..rabitû diye emir var..Rabıta bidattir diyenlere saniyesneyni ayetinin karşılığı olan Hz Ebubekiri anlatmak kafi olacaktır..tüm ehli rabıta ve maneviyat ehlinin temeli Ebubekiri sıddıka dayanır.. neden?
Peygamber efendimiz magarada iken Hz Ebubekire rabıtayı tarif etmiştir..hatta hz ebubekir peygamber efendimize o kadar bağlıydı ki miraç hadisesinde peygamberimiz ona hadiseyi anlattığında nasıl oldu ?bu akıl dışı..olamaz gibi sözlerle değil yani mantıkla değil tüm kalbiyle bağlı olduğu efendimize sonsuz itaat etmiştir..Rabıta ustaza bağlılık yeminidir..ki gene o sıddık(ra) bi rivayette peygamberimize hitaben ya rasulallah sizi aklımdan bir an dahi çıkaramıyorum..öyle ki abdesthanede bile aklimdasiniz..demiş ve peygamberimiz gülümseyip siddikin bağlılığını onaylamıştır..ben de Süleyman hilmi tunahan hazretlerine intisaptayım ey kardeşim..yolunda çizginde değişim olmasın..elbet semeresini alırsın..hadiste Allah her yüzyılda dinini yenileyen bir müceddid yollayacaktır..burda yenilemeden kasıt dini bozan hadis inkarcilari ve dini kendine göre yorumlayanlar değil ehli sünnet dairesinde silsile haljnde günümüze ulaşmış mübarek zatlara intisap demektir..hz ebubekir ile başlayan silsileden olan süleyman efendi hazretlerine intisabina devam etmen dileğiyle..baska sorun varsa cevaplayabilirim..ben 15 yıl kaldım yurtlarda.. |
Alıntı:
|
Alıntı:
|
Alıntı:
Bende ben yanlış bir şey soyledim sandım 👍 |
Şöyle düşün ey kardeşim..elindeki telefonu direkt trafodan şarj edebilir misin..insanoglunu nefsi nefsiemmaredir olgun olmayan hâliyle..baslangicta mürşide kalben baglanmazsan sonun akibetin kuranci mealciler hadis inkarcilari gibi olur..ne diyorlar? Bana kuran yeter..eee namazin 5 vakit oldugunu nasil kılınışı nerde kuranda..ben Allah'a direkt bagli olacam mürşide ne gerek var rabıta şirktir demek bizim gibi aciz insanların yaratıcıya ulasmasina engeldir..rabita amaç degil ki sirk olsun..ehli manevi zatları tahayyül etmen şirk değildir..simahun fivucuhihim min eserissucud..onlarin yuzlerinde secde eseri vardır..nuripak bir insanı hayal etmenin neresi şirk..sen ona tapmiyorsun ki haşa vesile kılıyorsun..tıpkı trafodan tellere aktarılan elektrik gibi..veya şöyle misal vereyim yüzerek tek başına bir suyu okyanusu geçebilir misin? Bir araç alet olması gerekmez mi..hedef(rizai ilahi)e ulaşmak için tevessül şart vesselam
|
Ya eyyuhellezine emenusbirû ve sabirû ve rabitû.. Ali imran 200 ayet,ayet bu kadar yanliş tevil edilir mi? ayeti rabita ya uydurmak icin bu kadar buyuk vebale girilir mi,ayette gecen rabitu anlami rabita degil ki,rabitu nun anlami uyanik olun direnin savaşa hazirlikli olun demektir,Ayete bu kadar buhtan edilir mi?
|
Alıntı:
|
Bakın mübarekler bi konuya açıklık getirelim
Ben eskiden doğru bir insan değildim eşkiyanın teki idim Bir gün menzile gittim tövbe ettim namaza başladım zikir dersi aldım rabıta yapmamı söylediler ilk zamanlar arafta kalmıştım Ondan sonra yapa yapa artık manevi bir feyz geldi daha nice sayarım ama yeri değil En önemlisi ise Kibrimi ve benliğimi yendim elhamdulillah rabıtaya şirk diyenler iyice düşünsün bakalım |
Alıntı:
|
Toplam 1 Eklenti bulunuyor.
[Üye Olmadan Linkleri Göremezsiniz. Üye Olmak için TIKLAYIN...] foto görünüyor
|
Alıntı:
|
Senin dediğin gibi olsun ya da sen öyle bil..benim kaynak aldığım internet sayfasındaki elmalı mealinin fotosu açıldı mı bilmiyorum..ben elmalidan aldığımı düşünüyorum..yanlış biliyorsam duzeltirsin..üslubun hiç hoşuma gitmedi..daha fazla uzatıp yanlış kelimeler kullanmayacağım vesselam
|
Alıntı:
|
Sen kim oluyorsun da şirk yaptığımı iddia edip tekfir ediyorsun..kendine bak "ne olduğunu" bile bilmiyorsun..
|
Alıntı:
|
Alıntı:
İşin ehline sormak lazım Amma velakin ben zararını görmedim büyük yararlarını gördüm |
Alıntı:
Ey iman edenler! Sabredin, düşmanlarınıza karşı sebat gösterin, nöbet bekleşin, Allah'dan gereğince korkun ki, kurtuluşa eresiniz. Orijinal elmaliliya bak..sabahtan beri dinden çıkarıp duruyosun..üslûp üslûp |
Alıntı:
|
Alıntı:
Yâ eyyuhellezîne âmenusbirû ve sâbirû ve râbitû vettekûllâhe leallekum tuflihûn(tuflihûne). Ey iman edenler! Sabredin. Sabır yarışında düşmanlarınızı geçin. (Cihat için) hazırlıklı ve uyanık olun ve Allah’a karşı gelmekten sakının ki kurtuluşa eresiniz. Elmalı orijinal yazan kısma bak..yaw arkadaş neden görmek istemiyorsun..nefsin mi galip geliyor..tevil neden yapayım..rabıtanın taraftarı mıyım..bananeahmet akgulden milli gazeteden..nereye çekiyorsun neyle itham ediyorsun.. sana üslûp diyorum Sen yafta kusup geliyorsun |
Alıntı:
|
Alıntı:
Kur'anda rabitadan bahsedilmiyor bir kere siz demiştiniz mağara olayı örneğinden çıktı diye tarikatlar çıktıktan sonra çıktı rabıta yani o zamanlarda rabıta yoktu herhangi bir şekilde bahsedilmiyor bahsettiğiniz ayettede sanirim bizim yaptığımız rabitadan bahsetmiyor başka bir anlamda kullanılmış bence ? |
Alıntı:
|
Alıntı:
|
Gerçek mürşidi kamil değilse şirktir.
|
Alıntı:
|
Alıntı:
Yani sözün kısası şirk değildir aksine bizi Allah a götürür diyorsunuz peki ya insanlar neden böyle anliyor neden böyle söylüyor peki?? |
Alıntı:
|
Alıntı:
Hm Peki Allah benim niyetimi biliyor ben mürşide tapmiyorum onunla birlikte olduğumu ve Allah'tan ona ondanda bana feyz nur geldiğini düşünüyorum yani ben şirk kosmuyorum bazı insanlar bu feyzin nurun Allah'tan değil mursidden geldiğini düşünüp asıl onlar şirk yapıyor bende şirktir diye duyunca araştırmak istedim sonuçta akıllı bir müslüman araştırıp doğru yolu bulması lazım sirkse bilede onların dediği gibiyse bilede ben onlar gibi yapmıyorum sadece mürşidin beni Allah'a yaklaştırdıgini düşünüyorum buna inanıyorum teşekkür ederim aydınlattığıniz için benigül1 |
Alıntı:
Abdulkadiri geylani ve sahte yahudi şeyh hikayesini oku derim |
Tasavvuftaki rabıtanın amacı gafleti kovup kalbin zulmetini defederek şeytanın vesveselerinden kurtulmak suretiyle ‘’Rabıta-i huzur’’ ermek; salikin daima Allah’ın huzurunda bulunduğu duygusuna ulaşmasını sağlamaktır. Her an Allah’ı karşımızda görür gibi yaşamaktır.
Her an Allah’ın huzurundaymış gibi yaşamak zor bir iştir. Çünkü Allah müşahhas bir varlık değildir. Bunu kavramak için kulun zihnen ve manen yoğunlaşmasını sağlayacak müşahhas bir objeye ihtiyaç vardır. Tasavvufta bu obje Allah’ın en mükemmel tecellilerinin mazharı olan ‘’İnsan-I kâmil’’ konumundaki şeyhtir. Salik önce İnsan-ı kamile, ardından Hz. Resul’e ve onun ardından Rabb-Müteal’e kalbini raptetmeli ve bu suretle huzur-i kalbe erip fena-fillah’a varmalıdır. Neticede Allah ile insan arasında sevgi, saygı, güven ve şükran temelinde bir sivil ilişki kurmak gerçekten istenen arzu edilen bir şeydir. Ancak İslam’ın inanç boyutuyla ilgili kelamdan, iman amel boyutuyla ilgili fıkıhtan ibadet ve ubudiyet çıkmadığı için, bu iki ilmi disiplin çerçevesinde böyle bir ilişkinin tesisi pek mümkün olmasa gerektir. Tam bu noktada Muhammed Hamidullah’ın şu itiraflarını aktarmak çok manidar olacaktır: ‘’Benim yetişme tarzım rasyonalisttir. Hukuki çalışma ve incelemeler bana inandırıcı bir şekilde tarif ve ispat edilemeyen her şeyi reddettirmiştir. Muhakkak ki ben namaz, oruç vesaire gibi İslami vazifelerimi tasavvufi sebeplerle değil, hukuki sebeplerle ifa ediyorum. Kendi kendime diyorum ki, Allah benim rabbimdir, sahibimdir. O bana bunları yapmamı emretmiştir. O halde yapmalıyım. Bundan başka hak ve vazife birbirine bağlıdır. Allah bunları ben istifade edeyim diye bana emretmiştir. Şu hâlde ben O’na şükretmekle vazifeliyim. Batı toplumunda, Paris gibi bir muhitte yaşamaya başladığım zamandan beri hayretle görmekteyim ki Hristiyanların İslamiyet’i kabulü, onları İslam’ı kabule sevk eden ne Ebu Hanife ne de İmam Maturidi’dir. Fakat Muhyiddin Arabi’dir. Bu konuda benimde şahsi müşahedem olmuştur. İslami bir konuda benden bir izah istendiği zaman benim verdiğim akli delillere dayanan cevap soranı tatmin etmiyordu: fakat Tasavvufi izah meyvesini vermekte gecikmiyordu. Bu konuda tesir gücümü gittikçe kaybettim. Şimdi inanıyorum ki Hulagu’nun yakıp yıktığı istilalardan sonra Gazan Han zamanında olduğu gibi bugün en azından Avrupa ve Afrika’da İslam’a hizmet edecek olan ne kılıç ne de akıldır, fakat kalp ve tasavvuftur.’’ (Mustafa Kara, Metinlerle Günümüz Tasavvuf Hareketleri, İstanbul 2002 sayfa 542) Bu samimi itiraftan da anlaşılacağı gibi, tasavvuf ve irfan geleneği Tanrı-İnsan ilişkisinde sivillik bağlamında ciddi bir imkân alanı olarak gözükmektedir. |
Alıntı:
|
Alıntı:
Teşekkür ederim verdiğiniz bilgiler için bildiğim yoldan şaşmayacagim umarım herkese bu nuru feyzi tattirir umarım rabbim |
Alıntı:
Bu bağlamda fıkıh alimlerinin eserlerine bakmanızı ve maslahatlar meselesini incelemenizi öneririm. Tüm deliler şirk olduğu yönündedir. Rabıta bir imgeleme ve imgelenen şeyden bir nevi enerji alma ve o imgelenen canlının enerji alanına girmektir. Aynı imgeleme herhangi bir esma ile de söz konusu olabilir. |
Alıntı:
Burda herkes değildir derken sizin şirk demenizi anlayamadım her insan rabıta yapar birinin sevdiği kızı veya eşini düşünmesi gibi neden düşünüyor sehvetinden şirk değil ama eğer yapsaydı o zaman sirkti bir mübarek Allah zatini düşünmenin ne gibi bir zararı var peki tapmiyoruuz nede olsa neden şirktir detaylı aciklarmisiniz Peki |
Tüm Zamanlar GMT +3 Olarak Ayarlanmış. Şuanki Zaman: 20:29. |
Powered by vBulletin® Version 3.8.5
Copyright ©2000 - 2024, Jelsoft Enterprises Ltd.
HavasOkulu.Com