Kuranı kerimde nesh olunmuş ayetler var mıdır ? - Sayfa 2 - Havas Okulu
 

Go Back   Havas Okulu > HavasOkulu Genel Bölüm > Sorularınız

Sorularınız her türlü soruyu buradan sorabilirsiniz.

Acil işlemleriniz için instagram: @HavasOkulu
Cevapla
 
LinkBack Seçenekler Stil
  #11  
Alt 18.02.24, 14:40
La Tahzen12 - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
Vefalı Üye
 
Üyelik tarihi: 17.01.21
Bulunduğu yer: Yaradanın Rahmetinde
Mesajlar: 3,091
Etiketlendiği Mesaj: 107 Mesaj
Etiketlendiği Konu: 0 Konu
Standart

Alıntı:
Sadik36 Nickli Üyeden Alıntı Mesajı göster
[Üye Olmadan Linkleri Göremezsiniz. Üye Olmak için TIKLAYIN...]

Video bu abi
Allah bilirde bu adamı kaç defa dinledim hiç sarmadı sohbeti falan
ben kendi doğrularımı dahi sorguluyorum yanlışları bırak emek yoksa bilgi yok kuru kuru öeal okuyarak kimse ilim öğrenmez keza 2 3 hoca dinleyerekte sen bu adam yerine aç youtubeden Mansur al salimi bütün videolarını izle dillerinden dökülen ya hadistir yada ayet bence sence yok her yönden Allah a göre Allah razı olsun bu adam dışında kimseyi takip etmiyorum hoca olarak
__________________
Resulullah sav buyurduki 'herkim kendisine fayda veya zarar giderdigine inanarak muska takarsa Allah onun hayatta hiçbir işini tamamlamasın başka bi rivayette ise 'kim muska veya temime takarsa Allah'a şirk koşmuştur . (Ahmed. 17372 ,Ahmed 16781.Elbani 492.)
Alıntı ile Cevapla
  #12  
Alt 18.02.24, 14:45
Yusufiyeli - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
Manevi
 
Üyelik tarihi: 24.09.16
Bulunduğu yer: Trabzon
Mesajlar: 2,378
Etiketlendiği Mesaj: 202 Mesaj
Etiketlendiği Konu: 0 Konu
Standart

Bakara suresi 106. Ayet, İslami literatürde, ‘’şeri bir hükmün daha sonra gelen şeri bir delille kaldırılması’’ veya bir şeri delilden sonra onun içerdiği hükmün aksini gerektiren başka bir şeri delilin varis olması diye tarif edilen ‘’nesh’’’ten ziyade tıpkı kıble değişikliği meselesinde olduğu gibi geçmiş şeriatlardaki bir sembolün yerine başka bir sembolün ikame edilmesiyle ilgilidir. Mamafih klasik dönemlerdeki İslam alimlerinin hemen tamamı neshin aklen caiz ve Kur’an metninde de vaki olduğu hususunda hemfikirdir. Dahası klasik dönemlerde Kur’an’da neshin vaki olduğunu kabul etmenin sahih itikatli mümin olmanın bir gereği hatta Müslümanlığın sıhhat ölçüsü gibi değerlendirildiğini neshi reddetmenin ise problemli bir İslam anlayışına sahip olmakla eşdeğer görüldüğünü belirtmek gerekir..
Örnek vermek gerekirse meşhur Hanefi fakihi Serahsi neshin caiz mümkün olmadığını savunanları ‘’fikir ve görüşlerine itimat edilmeyecek kimseler’’ olarak değerlendirmiş, hatta İslam inancına sahip bir kimsenin ‘’Nesh’’ diye bir şey yoktur’’ demesinin söz konusu olmadığına dikkat çekmiştir. (Serahsi Usulu’s-Seahsi cilt 2 sayfa 54) Bir başka Hanefi alimi Cassas Kur’an’a mütevatir hadislere selef ve halef ulemasının ittifakına açıkça muhalefet ettiğini belirtmiştir. (Cassas, el-Fusul fi’l-Usul cilt 2 sayfa 217) Bedreddin ez-Zerkeşi ise büyük alimlerin (eimme) Kur’an’daki nasih ve mensuh ayetler hakkında vukuf sahibi olmadan tefsir faaliyetine soyunmak hiç kimse için caiz değildir şeklinde bir görüş sahibi olduklarını belirtmiştir. (Zekeşi el-Burhan cilt 2 sayfa 29) Ayrıca birçok klasik kaynakta neshin Yahudilerce reddedildiğine müslümanlar arasında Ebu Müslim el- İsfehani dışında hiç kimsenin neshi inkar yönünde görüş belirtmediğine dair ifadelere yer verilmiş hatta onun görüşü ‘’merzul’’ (rezil, pespaye diye nitelendirilmiştir.(İbn Kesir, Tefsiru’l-Kur’an cilt 1 sayfa 379)
__________________
Yunusça sevgimizden anlamayana cevabımız Yavuzca olacaktır...
Alıntı ile Cevapla
  #13  
Alt 18.02.24, 15:20
Yusufiyeli - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
Manevi
 
Üyelik tarihi: 24.09.16
Bulunduğu yer: Trabzon
Mesajlar: 2,378
Etiketlendiği Mesaj: 202 Mesaj
Etiketlendiği Konu: 0 Konu
Standart

Klasik kaynaklarda hangi tür hükümlerin neshe konu olacağı önemli bir mesele olarak ele alınmıştır. Mutezile kelamcıları ile Eşari ulema arasında hüsün-kubuh (iyilik ve kötülüğün mahiyeti) odaklı görüş ayrılıkları yaşanmışsa da iman ve ahlak esaslarına dair hükümler ile külli nitelikteki şeri-ameli hükümlerin neshe konu olmayacağı hususunda genel kabul olunmuştur. Fakat bu genel kabul, yani neshin sadece tikel ameli hükümlerle sınırlı olduğuna dair görüşler savunulmuştur. (İbnü’l-Barizi, Nasihu’l-Kur’an sayfa 22) Mesela Bakara suresi 62. Ayetteki bildirim, Al-i İmran 85. Ayetle nesh olunmuştur. Şöyle ki bazı müfessirlerin yorumuna göre Bakara suresi 62. Ayette zikredilen Yahudiler, Hıristiyanlar ve Sabiiler, Hz. Muhammed’in risaletinden önce kendi peygamberlerinin dini öğretileri yürürlükte olduğu dönemde yahut Hz. Muhammed’in risalet ve tebliğinden habersiz olunduğu bir zaman ve zeminde Allah’a ve ahirete iman ve salih amelle kurtuluşa erebilirler. Yok, eğer İbn Abbastan nakledildiği üzere Bakara suresi 62. Ayetteki bildirim Hz. Muhammed’in yaşadığı çağdaki Yahudiler Hristiyanlar ve Sabiilere atfedilirse o takdirde bu ayet ‘’Her kim İslam’dan başka bir din ararsa bilsin ki, bu farklı din anlayışı asla hüsnü kabulle karşılanmayacak ve o kimse ahirette ziyana, hüsrana uğrayanlar arasında yer alacaktır’’ mealindeki Al-i İmran suresi 85. Ayette mensuh (hükümsüz) kalınmıştır. (Taberi, Camiu’l-Beyan cilt 2sayfa 45-46)
Kur’an’da neshin tahakkuk şartlarına gelince, usul alimleri bu konuyla alakalı olarak bir takım temel şartlardan söz etmişlerdir. Neshin tahakkukunda en temel şart hükmün kaldırılmasının bir şeri delil ve hitaba dayanmasıdır. Bunun yanında hükmü kaldırılan hitaba ilişkin herhangi bir süre kaydı bulunmaması ve nasih (nesheden) şeri delilin hitabın zaman bakımından memsuhtan (neshedilen) sonra varit olması gibi hususlar da neshin tahakkuk şartları arasında yer alır.
Gelenekte alimlerin çoğuna göre Kur’an’ın Kur’an ve mütevatir Sünnet’le Sünnet’in de Sünnet ve Kur’an’la neshedilmesi mümkün, yani caizdir. (İslam Hukuk Metodolojisinde Tahsis (Daraltıcı Yorum) Prof. Dr. Ferhat Koca İSAM / İSLAM ARAŞTIRMALARI MERKEZİ Sayfa 119-121) Ancak İmam eş-Şafii Kur’an’ın ancak Kur’an’la Sünnetin’de ancak Sünnet’le neshedilebileceği fikrini benimsemiştir. (Şafii er-Risale sayfa 106-110) Öte yandan Kur’an veya mütevatir Sünnet’le sabit bir hükmün kıyasla neshinin caiz olmadığı hususunda da alimlerin büyük çoğunluğu ittifak etmiştir. Buna mukabil Şafii fıkıh geleneğinde önemli bir yere sahip olan İbn Süreyye Kur’an ve Sünnet’in kıyasla nesh edilebileceğini kabul etmiştir. Bir diğer Şafii fakih Ebu’l-Kasım el-Emmati de asli delillerden istihraç edilmiş bir kıyasla yani illeti nass veya fahve’l-hitab gibi kesin yollarla bilinen celi kıyasla neshin caiz olabileceğini söylemiştir. Çünkü böyle bir nesh ona göre Kur’an ve Sünnet’le gerçekleşen nesh gibidir. (Zerkeşi; el- Bahru’l-Muhit 5.cilt sayfa 289-291)
__________________
Yunusça sevgimizden anlamayana cevabımız Yavuzca olacaktır...
Alıntı ile Cevapla
  #14  
Alt 18.02.24, 15:29
Gayretli üye
 
Üyelik tarihi: 09.11.23
Bulunduğu yer: İstanbul
Mesajlar: 356
Etiketlendiği Mesaj: 1 Mesaj
Etiketlendiği Konu: 0 Konu
Standart

Alıntı:
La Tahzen12 Nickli Üyeden Alıntı Mesajı göster
Allah bilirde bu adamı kaç defa dinledim hiç sarmadı sohbeti falan
ben kendi doğrularımı dahi sorguluyorum yanlışları bırak emek yoksa bilgi yok kuru kuru öeal okuyarak kimse ilim öğrenmez keza 2 3 hoca dinleyerekte sen bu adam yerine aç youtubeden Mansur al salimi bütün videolarını izle dillerinden dökülen ya hadistir yada ayet bence sence yok her yönden Allah a göre Allah razı olsun bu adam dışında kimseyi takip etmiyorum hoca olarak
Dediğiniz kişiye bakicam daha önce de biri tavsiye etmişti siz etmistiniz galiba.Ben mutezile ile ilgili bir videosunu izlemiştim neden Kurana mahluk dediklerine dair(oda ayrı bir konu ) orda biraz bilgili görmüştüm kendisini .
Alıntı ile Cevapla
  #15  
Alt 18.02.24, 15:41
Gayretli üye
 
Üyelik tarihi: 09.11.23
Bulunduğu yer: İstanbul
Mesajlar: 356
Etiketlendiği Mesaj: 1 Mesaj
Etiketlendiği Konu: 0 Konu
Standart

Alıntı:
Yusufiyeli Nickli Üyeden Alıntı Mesajı göster
Klasik kaynaklarda hangi tür hükümlerin neshe konu olacağı önemli bir mesele olarak ele alınmıştır. Mutezile kelamcıları ile Eşari ulema arasında hüsün-kubuh (iyilik ve kötülüğün mahiyeti) odaklı görüş ayrılıkları yaşanmışsa da iman ve ahlak esaslarına dair hükümler ile külli nitelikteki şeri-ameli hükümlerin neshe konu olmayacağı hususunda genel kabul olunmuştur. Fakat bu genel kabul, yani neshin sadece tikel ameli hükümlerle sınırlı olduğuna dair görüşler savunulmuştur. (İbnü’l-Barizi, Nasihu’l-Kur’an sayfa 22) Mesela Bakara suresi 62. Ayetteki bildirim, Al-i İmran 85. Ayetle nesh olunmuştur. Şöyle ki bazı müfessirlerin yorumuna göre Bakara suresi 62. Ayette zikredilen Yahudiler, Hıristiyanlar ve Sabiiler, Hz. Muhammed’in risaletinden önce kendi peygamberlerinin dini öğretileri yürürlükte olduğu dönemde yahut Hz. Muhammed’in risalet ve tebliğinden habersiz olunduğu bir zaman ve zeminde Allah’a ve ahirete iman ve salih amelle kurtuluşa erebilirler. Yok, eğer İbn Abbastan nakledildiği üzere Bakara suresi 62. Ayetteki bildirim Hz. Muhammed’in yaşadığı çağdaki Yahudiler Hristiyanlar ve Sabiilere atfedilirse o takdirde bu ayet ‘’Her kim İslam’dan başka bir din ararsa bilsin ki, bu farklı din anlayışı asla hüsnü kabulle karşılanmayacak ve o kimse ahirette ziyana, hüsrana uğrayanlar arasında yer alacaktır’’ mealindeki Al-i İmran suresi 85. Ayette mensuh (hükümsüz) kalınmıştır. (Taberi, Camiu’l-Beyan cilt 2sayfa 45-46)
Kur’an’da neshin tahakkuk şartlarına gelince, usul alimleri bu konuyla alakalı olarak bir takım temel şartlardan söz etmişlerdir. Neshin tahakkukunda en temel şart hükmün kaldırılmasının bir şeri delil ve hitaba dayanmasıdır. Bunun yanında hükmü kaldırılan hitaba ilişkin herhangi bir süre kaydı bulunmaması ve nasih (nesheden) şeri delilin hitabın zaman bakımından memsuhtan (neshedilen) sonra varit olması gibi hususlar da neshin tahakkuk şartları arasında yer alır.
Gelenekte alimlerin çoğuna göre Kur’an’ın Kur’an ve mütevatir Sünnet’le Sünnet’in de Sünnet ve Kur’an’la neshedilmesi mümkün, yani caizdir. (İslam Hukuk Metodolojisinde Tahsis (Daraltıcı Yorum) Prof. Dr. Ferhat Koca İSAM / İSLAM ARAŞTIRMALARI MERKEZİ Sayfa 119-121) Ancak İmam eş-Şafii Kur’an’ın ancak Kur’an’la Sünnetin’de ancak Sünnet’le neshedilebileceği fikrini benimsemiştir. (Şafii er-Risale sayfa 106-110) Öte yandan Kur’an veya mütevatir Sünnet’le sabit bir hükmün kıyasla neshinin caiz olmadığı hususunda da alimlerin büyük çoğunluğu ittifak etmiştir. Buna mukabil Şafii fıkıh geleneğinde önemli bir yere sahip olan İbn Süreyye Kur’an ve Sünnet’in kıyasla nesh edilebileceğini kabul etmiştir. Bir diğer Şafii fakih Ebu’l-Kasım el-Emmati de asli delillerden istihraç edilmiş bir kıyasla yani illeti nass veya fahve’l-hitab gibi kesin yollarla bilinen celi kıyasla neshin caiz olabileceğini söylemiştir. Çünkü böyle bir nesh ona göre Kur’an ve Sünnet’le gerçekleşen nesh gibidir. (Zerkeşi; el- Bahru’l-Muhit 5.cilt sayfa 289-291)
Evet abi yazdıklarına doğru.kıblenin değiştirilmesi de yazdıklarına işaret ediyor.benim bahsettiğim nesh surelerin aslında daha fazla olup unutturuldugunu iddia edilmesiydi.bu konuda İslami kaynaklar ne diyor ben pek birşey bulamadım.
Alıntı ile Cevapla
  #16  
Alt 18.02.24, 15:54
Gayretli üye
 
Üyelik tarihi: 09.11.23
Bulunduğu yer: İstanbul
Mesajlar: 356
Etiketlendiği Mesaj: 1 Mesaj
Etiketlendiği Konu: 0 Konu
Standart

Alıntı:
La Tahzen12 Nickli Üyeden Alıntı Mesajı göster
Allah bilirde bu adamı kaç defa dinledim hiç sarmadı sohbeti falan
ben kendi doğrularımı dahi sorguluyorum yanlışları bırak emek yoksa bilgi yok kuru kuru öeal okuyarak kimse ilim öğrenmez keza 2 3 hoca dinleyerekte sen bu adam yerine aç youtubeden Mansur al salimi bütün videolarını izle dillerinden dökülen ya hadistir yada ayet bence sence yok her yönden Allah a göre Allah razı olsun bu adam dışında kimseyi takip etmiyorum hoca olarak
Mansur al salimi vehhabi sanırım .Havas ilmine sihr olarak bakıyorlar şuan Suudi Arabistan'da olsak bizi idam ederlerdi herhalde.tecvidli okumaları güzel bazı vehhabi hocaların ama itikadimiz farklı bizi kâfir olarak görüyorlar malesef.
Alıntı ile Cevapla
  #17  
Alt 18.02.24, 16:16
imas - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
Bilgili Üye
 
Üyelik tarihi: 18.01.20
Bulunduğu yer: her yer
Mesajlar: 14,875
Etiketlendiği Mesaj: 3031 Mesaj
Etiketlendiği Konu: 0 Konu
Standart

Alıntı:
Sadik36 Nickli Üyeden Alıntı Mesajı göster
Ebubekir sifil abi videosunu atabilirim kendisini çok takip etmem de kafamı karıştırdı biraz
bu tur hadislerin sahihligine bakilir, bazi kisiler sahihligine bakmadan her turlu hadisi kabul ederler, iste bu yuzden sümükü şerif ortaya cikar
__________________
SÜBHANALLAH, ENELLAH, EMANÜL HAFİYİ, YA KÂFİ YA SEMİ, YA ALLAHU RUHİ Lİ RUHİKE, MÜNTESİBETÜN
Alıntı ile Cevapla
  #18  
Alt 18.02.24, 16:19
Yusufiyeli - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
Manevi
 
Üyelik tarihi: 24.09.16
Bulunduğu yer: Trabzon
Mesajlar: 2,378
Etiketlendiği Mesaj: 202 Mesaj
Etiketlendiği Konu: 0 Konu
Standart

Alıntı:
Sadik36 Nickli Üyeden Alıntı Mesajı göster
Evet abi yazdıklarına doğru.kıblenin değiştirilmesi de yazdıklarına işaret ediyor.benim bahsettiğim nesh surelerin aslında daha fazla olup unutturuldugunu iddia edilmesiydi.bu konuda İslami kaynaklar ne diyor ben pek birşey bulamadım.
İmam Ahmed bin Hanbel ‘’recm ayeti’ ’nin kaynağı hakkında Zerr’den bir başka hadis rivayet eder. Hadiste Zerr şöyle demiştir::’’ Ubey bin Ka’b bana :’Ahzab suresini okur ya da ayetlerini sayarmısın dedi. Yetmiş üç ayettir dedim. ‘Hayır’ onun ayetleri Bakara suresine yakın idi dedi ve Ahzab suresinde ‘Yaşlı erkek ve yaşlı kadın zina ederlerse Allah’tan bir ibret olsun diye kat’i suretle onları recm edin Allah güçlüdür hakimdir’ ayetini okurduk dedi (İbn Kesir Ahzab suresinin girişi, Müfessir Nesefi de bu hadisi rivayet etmiş, ancak Nesefi hadisi nakleden Ebu Zerr’dir demiştir Doğru olanda budur mesela Suyuti el-İtkan cilt 2 sayfa 36) Böyle bir rivayet asla kabul edilemez Ahzab suresinin 73 ayetten daha fazla olduğu hatta 286 ayetten oluşan Bakara suresine yakın olduğunu kabul etmek mümkün değildir. Bu Kur’an’ın korunamadığı kanaatine götürür ki bizzat Kur’an’a aykırıdır.
Subhi es Salih lafzı mensuh manası baki ve hem manası hem de lafzı mensuh konu ile ilgili şunları söylüyor:
‘’Bu iki nesh için getirilen misallerin Kur’an’dan olduğunu veya neshedildiğini söyleyebilmek için ahad haberler delil olmaz’’
İbn Zafer de, bu haberin lafzı neshedilenlerden oluşunu reddetmiş ve şöyle demiştir. ‘’Çünkü ahad haberler, Kur’an-ı ispat edemez.’’
Lafzı mensuh ve hükmü baki olana misal, Nur süresinde olduğu söylenen şu meşhur misaldir:’’Yaşlı erkekle yaşlı kadın zina ettikleri zaman, Allah’tan ceza olarak onları, recm edin’’ Bu rivayetin muzdarip olduğuna delil, İbn Hibban’ın Sahihi’inde lafzı nesholunduğu iddia edilen bu ayetin Nur suresinde değil Ahzab suresinde olduğunu iddia eden rivayettir.
Ebu Davud Nur suresinde recm ayetinin celde ayetinden sonra indiğinden kaldırıldığını ve hükmününün baki olduğunu rivayet eder.
Dikkat edilirse, bu rivayet aynı olmasına rağmen bir Ahzab suresinde diğeri Nur suresinde olduğunu belirtiyor. Bu da rivayetle ilgili şüpheleri daha da artırıyor. Zaten ahad olan bir haber ile Kur’an’dan bir şey tespit etmek mümkün değildir. Böyle bir iddianın doğruluğunu savunmak Allah’ın bir takım ayetleri gönderip de Rasul tarafından kaydedilmediği zehabını uyandırır. Böylece Rasulun de risalet görevini tam olarak yapömadığı ortaya çıkar. Böylece elimizde bulunan Allah’ın Kitabı’nın haşa eksik olduğunu iddia etmiş olurlar.
Suyuti el-İtkan’da Ceys bin Sad’dan Hz. Ebubekir’in Hilafeti döneminde Kur’n’ın tedvini ile ilgili rivayetleri açıklarken şunları nakleder ‘’ Zeyd bin Sabit Kuran ayetlerini ancak iki adil şahitle birlikte olunca yazıyordu. Ömer bin Hattab recm ayetini getirdi Zeyd bunu yazmadı. Çünkü kendisi tek idi. Ebu Huzeyme bin Sabitte Tevbe suresinin son kısmını getirdi. Şahidi de olmadığı halde onu kabul etti. Çünkü Rasulullah (s) onun şehadetini iki şahidin yerine kabul etmişti. Recm gibi çok önemli bir hadiseyle ilgili bir şey varsa onu sadece Hz. Ömer’in bildiği diğerlerinin bilmediği kabul edilemez.
hüküm olarak baki kalıp da tilaveten bir Kur’anı esesın neshedilmesi bizzat Kur’an’a aykırıdır. Çünkü Yüce Allah şöyle buyuruyor: ‘’Allah size neyi haram kılmışsa onu açık bildirmiştir.’’ (Enam suresi 119. Ayet) Recm, Allah’ın açıkça haram kıldığı zina suçuna ait bir ceza olduğu için bununda açıkça bildirilmesi gerekir. Allah bu açıklamayı Nur suresinde yapmıştır.
Ayet olduğu iddia edilen sözün şekli hakkında gelen rivayet ihtilaflıdır. Ayrıca cezaya konu olarak sadece yaşlı erkek ve yaşlı kadının zikredilmesi şaşırtıcı bir durumdur.
Hz. Ömer bir ayetin yazılması hususunda şahitliği kabul edilmeyecek kadar adil dreğil miydi? Eğer Nebi (s.) vefat edinceye kadar recm ayeti lafız ve hüküm yönünden neshedilmediyse ve Hz. Ömer bundan emin idiyse bu durum karşısında sessiz kalmayacak kadar da güçlü değil miydi ? Ayrıca Hz. Ömer bu ayeti bilen ikinci kişiyi rahatlıkla bulabilirdi
Kaldı ki Hz. Ebubekir’e Kur’an’ın yeniden yazılması ve düzenlenmesi teklifini veren Hz. Ömer’dir. Kendisi bizzat buna öncülük etmiştir. (Suyuti el İtkan Cilt 1 sayfa 60-63)
Hafız Ebu Ya’la’nın tahric ettiği ve Nebi (S.)’nin recm ayetinin yazılması talebine karşılık vermemesi hususundaki hadise gelince, o mecliste Hz. Ömer de vardı ki kendisi bu hadisin ravisiydi. Bu konuda şüpheli olabilirdi veya en azından recm ayetini Nebi (S.) zamanında bu yüzden neshedildiği düşüncesine sahip olabilirdi.
__________________
Yunusça sevgimizden anlamayana cevabımız Yavuzca olacaktır...
Alıntı ile Cevapla
  #19  
Alt 18.02.24, 16:20
Gayretli üye
 
Üyelik tarihi: 09.11.23
Bulunduğu yer: İstanbul
Mesajlar: 356
Etiketlendiği Mesaj: 1 Mesaj
Etiketlendiği Konu: 0 Konu
Standart

Alıntı:
imas Nickli Üyeden Alıntı Mesajı göster
bu tur hadislerin sahihligine bakilir, bazi kisiler sahihligine bakmadan her turlu hadisi kabul ederler, iste bu yuzden sümükü şerif ortaya cikar
Haklısın abi bende senin gibi düşündüm .kabir azabı göstermeyen kefende sumuku şerifin çıktığı yerden çıkmıştı galiba.
Alıntı ile Cevapla
  #20  
Alt 18.02.24, 16:24
imas - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
Bilgili Üye
 
Üyelik tarihi: 18.01.20
Bulunduğu yer: her yer
Mesajlar: 14,875
Etiketlendiği Mesaj: 3031 Mesaj
Etiketlendiği Konu: 0 Konu
Standart

Alıntı:
Sadik36 Nickli Üyeden Alıntı Mesajı göster
[Üye Olmadan Linkleri Göremezsiniz. Üye Olmak için TIKLAYIN...]

Video bu abi
o kadar alimden kitap okudum bunu ilk defa duydum, delili nedir ?
__________________
SÜBHANALLAH, ENELLAH, EMANÜL HAFİYİ, YA KÂFİ YA SEMİ, YA ALLAHU RUHİ Lİ RUHİKE, MÜNTESİBETÜN
Alıntı ile Cevapla
Cevapla

Seçenekler
Stil

Yetkileriniz
Konu Acma Yetkiniz Yok
Cevap Yazma Yetkiniz Yok
Eklenti Yükleme Yetkiniz Yok
Mesajınızı Değiştirme Yetkiniz Yok

BB code is Açık
Smileler Açık
[IMG] Kodları Açık
HTML-Kodu Kapalı
Trackbacks are Açık
Pingbacks are Açık
Refbacks are Açık


Benzer Konular
Konu Konuyu Başlatan Forum Cevap Son Mesaj
Kabul olunmuş tövbenin de alâmetiymiş günahı unutmak.. Gercek Sizden Gelenler 4 05.03.24 22:04
Kuranı Kerimin Meali Kur'an mıdır? Meal okumak asıl anlamı bozar mı? Bro Sorularınız 11 18.02.24 13:58
Hz.Adem A.S ile Hz.Muhammed S.A.V Arasında Kuranı Kerimde geçen tüm peygamberler Skoda Peygamberler 1 06.02.24 21:05
Kuranı Kerimde Bazı Ayetler Neden KUL - de ki Kelamullahıyla Başlar? Havasokulu Diğer Havas Konuları 10 14.05.20 11:44
Kuranı Kerimde yer alan belli başlı konulara ulaşabileceğiniz liste desperado Kuran-ı Kerim 9 17.05.18 01:42


Tüm Zamanlar GMT +3 Olarak Ayarlanmış. Şuanki Zaman: 15:28.


Powered by vBulletin® Version 3.8.5
Copyright ©2000 - 2024, Jelsoft Enterprises Ltd.
HavasOkulu.Com

1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13 14 15 16 17 18 19 20 21 22 23 24 25 26 27 28 29 30 31 32 33 34 35 36 37 38 39 40 41 42 43 44 45 46 47 48 49 50 51 52 53 54 55 56 57 58 59 60 61 62 63 64 65 66 67 68 69 70 71 72 73 74 75 76 77 78 79 80 81 82 83 84 85 86 87 88 89 90 91 92 93 94 95 96 97 98 99 100 101 102 103 104 105 106 107 108 109 110 111 112 113 114 115 116 117 118 119 120 121 122 123 124 125 126 127 128 129 130 131 132 133 134 135 136 137 138 139 140 141 142 143 144 145 146 147