insan cennette kalsaydı, iblis olmasaydı..

[fatih1]

İblis yaratılmamış olsa, Hz. Âdem Cennette kalsaydı, bütün insanlar şu anda Cennette bulunsaydı, Rabbimizin kâinatta tecellî eden birçok hikmet uçlarını göremeyecek, İnsandaki derinliğin hikmetini anlayamayacaktık.

İnsan ile Melek arasında bir farklılık bulunmayacak, İnsan'ın Meleklerin de üzerine çıkabilecek yüksek derecelere erecek bir kabiliyette yaratılmış olduğunu göremeyecektik. İnsan Cennette kalsa idi, kabiliyetlerini keşfedemeyecek, Melekler gibi makamı sâbit kalacaktı. Meleklere göre özgür ve özü-gür yaratıldığını bilemeyecekti!..

Yüce ruhlu insanlar ile, alçak ruhlu insanlar aynı seviyede kalacak, Ebu Cehil ile Hz. Ebubekir'i aynı düzeyde tutan bir adaletsizlik görülecekti.

Ay'ın ardındaki Nur'un tutulma ile saklanmış Güneş olduğunu fark edemeyecek, yolculuğumuz devam ederken hepsini Ay'ın normal hali zannedecektik!

Meleklerden farklı ve üstün yaratılan insana nefis ve şehevi hisler verilmesi, bu hislerin akislerinin görülmesi için insanların dünyaya gönderilmesi, onlara bazı sorumlulukların verilmesi ve Şetanın musallatı ile imtihana tabi tutulması, Rabbimizin gördüğü bir gereklilik değil, bilakis yarattığı insanın bu gerçeği yaşayarak görüp idrak etmesi, insana ne kadar değer verdiğini insanın anlaması Muradından gelir. Gereklilik İnsan kendini bilsin diyedir!

"Hani, Rabbin meleklere, ben yeryüzünde bir halife yaratacağım dedi. Onlar, 'Bizler hamdinle sana tesbih ve seni takdis edip dururken, yeryüzünde fesat çıkaracak, orada kan dökecek insanı mı halife kılıyorsun?' dediler. Allah da onlara, 'Sizin bilemeyeceğinizi her hâlde ben bilirim.' dedi.” (Bakara, 30) ayetindeki gerçek, insan yaratılmadan önce Rabbimizin insan üzerindeki Dünya hesabını ortaya koyar. İnsan Dünya imtihanı ile birlikte yaratılmıştır.

Önceleri Azez-El (Allah’ın Azizi) isimli İblis'i Adem a.s'ın Cennetten çıkarılmasına sebep kılmasının dahi ardında nice hikmet deryaları yatar. Bizim için kendi Aziz'ini bile siler atar. Kendi Ruhundan Ruhumuzu inşa eder.
İnsanı kendisinden sonra en üstün varlık kılar.

Peki Rabbimiz neden Şeytan'ı da nefsimiz ve şehevi hislerimizin yanına yardımcı güç olarak vermiştir?

Şeytan'ın insana musallat edilmesine gerek kalmadan, insanın kan dökeceğini Melekler ayette söylüyor!
Melekler o an Şeytanın insana musallat edileceğini bilmiyor.
Neden ekstra güç olarak iblis?!

İnsan toprak, Şeytan ateştendir.
Ateşin tesiriyle topraktan altının süzülüşü bize, her cevherin toprakta olduğunu, ama o cevher için ateşten yaratılan şeytanın ateşinin gerekli olduğu tezini sunar. Şeytan ateşi olmadan nefis terbiyesi tehdit almaz. Alçak ruhlu insanları ateşten yaratılan Şeytan yakar, Altın ve elmas ruhluları onlardan arındırıp meydana çıkarır. İnsana düşen bunu görebilmektir.

Günümüzde Şeytan Ateşinin bile bazı topluluklarda bir işe yaramıyor olmasında ateşin bir suçu yok, külü ateş yakmaz, toprak verimsiz ve yavan. Aralarında elmas ruhlu insanlar yok.

Hırsız boş eve niye girsin?
Biz buna Rahmet çekilmesi diyoruz. Sadece Müminlere saldırıları bize rahatsızlık veriyor.

Büyük düşman iblis'i bile bize hizmet ettiren, içimizdeki cevheri güzellikleri çıkarmak için hizmetimize sunan Rabbimizin planı ve insana verdiği değer ne muhteşem. Bütün yaratılanlar bize meftun! Bizim için!

Bize düşen, bir yerde bir cevher parıldıyorsa, taş kesilerek pahalıya mal olacak bir suskunluk Hakkımızın olmadığını kabullenmek. Mümini savunmak parıldamaktır, cevherin kendisi olmaktır. Susmak, büyük cinayetleri teşviktir.
Yavan toprak olmaktır!

Haksızlık karşısında susmayın Gençler.
Susmayın!

[Tayyip]

İnce bir çizgi inanmakla inanmamak arasında kalp ile ruh arasında ince bir çizgi Ruhlar yaratıldığında verilen sözler ikrardadır inkarda değil heyhat ortalık inkar kaynıyor dava dedikleri kızıl elma dedikleri Doğularda Batılarda ALLÂHINDIR Yeryüzünde HAK DİN İSLAMİYET TECELLI EDENE KADAR DAVA İNANANLARIN ÇABASI BİTMEYECEK