Salavati Yakutiye okumak - Sayfa 4 - Havas Okulu
 

Go Back   Havas Okulu > HavasOkulu Genel Bölüm > Sorularınız

Sorularınız her türlü soruyu buradan sorabilirsiniz.

Acil işlemleriniz için instagram: @HavasOkulu
Cevapla
 
LinkBack Seçenekler Stil
  #1  
Alt 25.04.24, 22:27
Pancareken - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
 
Üyelik tarihi: 11.08.21
Bulunduğu yer: Ankara
Mesajlar: 390
Etiketlendiği Mesaj: 4 Mesaj
Etiketlendiği Konu: 0 Konu
Standart

Alıntı:
Yolcu40 Nickli Üyeden Alıntı Mesajı göster
Ben de dediğinizden korktuğum için, okakda kararsız kaldım aslında.

Konuyu baştan sona okuyunca, bir çekindim işte
Evet öyle musallat durumunun alasını yaşadım zamanında hasarıyla uğraşıyorum ,denemekten vazgeçtim
Alıntı ile Cevapla
  #2  
Alt 25.04.24, 22:54
 
Üyelik tarihi: 05.06.21
Bulunduğu yer: Aksaray
Mesajlar: 467
Etiketlendiği Mesaj: 7 Mesaj
Etiketlendiği Konu: 0 Konu
Standart

Alıntı:
Pancareken Nickli Üyeden Alıntı Mesajı göster
Evet öyle musallat durumunun alasını yaşadım zamanında hasarıyla uğraşıyorum ,denemekten vazgeçtim
Tamam, en iyisi. Bir müddet bekleyelim bakalım

Uzun süredir yazmıyordunuz sanki grupta pancareken
Alıntı ile Cevapla
  #3  
Alt 26.04.24, 01:19
Daimi Üye
 
Üyelik tarihi: 21.02.24
Bulunduğu yer: Dünya
Mesajlar: 527
Etiketlendiği Mesaj: 8 Mesaj
Etiketlendiği Konu: 0 Konu
Standart

Alıntı:
Yolcu40 Nickli Üyeden Alıntı Mesajı göster
Tamam, en iyisi. Bir müddet bekleyelim bakalım

Uzun süredir yazmıyordunuz sanki grupta pancareken
Az önce 7 kez okudum gelen giden yok
Alıntı ile Cevapla
  #4  
Alt 26.04.24, 13:24
Pancareken - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
 
Üyelik tarihi: 11.08.21
Bulunduğu yer: Ankara
Mesajlar: 390
Etiketlendiği Mesaj: 4 Mesaj
Etiketlendiği Konu: 0 Konu
Standart

Alıntı:
Yolcu40 Nickli Üyeden Alıntı Mesajı göster
Tamam, en iyisi. Bir müddet bekleyelim bakalım

Uzun süredir yazmıyordunuz sanki grupta pancareken
Doğrudur kardeşim, hastalıklarla mücadeleye devam ediyoruz çok uğrayamadık ,vakit buldukça istifade etmeye çalışıyoruz.
Alıntı ile Cevapla
  #5  
Alt 17.05.24, 10:20
Üye
 
Üyelik tarihi: 10.03.24
Bulunduğu yer: Hollanda
Mesajlar: 77
Etiketlendiği Mesaj: 5 Mesaj
Etiketlendiği Konu: 0 Konu
Standart

Arkadaşlar bende okumak istiyorum salavatı ama bir bilgi bulamadım Allah rızası için SAV Efendimizi rüyamızda görmek için ne kadar okumak gerekiyor
Alıntı ile Cevapla
  #6  
Alt 17.05.24, 10:24
Daimi Üye
 
Üyelik tarihi: 21.02.24
Bulunduğu yer: Dünya
Mesajlar: 527
Etiketlendiği Mesaj: 8 Mesaj
Etiketlendiği Konu: 0 Konu
Standart

Alıntı:
Yalin Nickli Üyeden Alıntı Mesajı göster
Arkadaşlar bende okumak istiyorum salavatı ama bir bilgi bulamadım Allah rızası için SAV Efendimizi rüyamızda görmek için ne kadar okumak gerekiyor
7 kere her gün abdestli gece yatmadan konuşmadan oku yat 1 değişimi fark edeceksin
Alıntı ile Cevapla
  #7  
Alt 17.05.24, 11:34
Üye
 
Üyelik tarihi: 10.03.24
Bulunduğu yer: Hollanda
Mesajlar: 77
Etiketlendiği Mesaj: 5 Mesaj
Etiketlendiği Konu: 0 Konu
Standart

Alıntı:
Garip1isi Nickli Üyeden Alıntı Mesajı göster
7 kere her gün abdestli gece yatmadan konuşmadan oku yat 1 değişimi fark edeceksin
Allah razı olsun Rabbim nasiplenmeyi nasip etsin
Alıntı ile Cevapla
  #8  
Alt 17.05.24, 11:58
Yusufiyeli - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
Manevi
 
Üyelik tarihi: 24.09.16
Bulunduğu yer: Trabzon
Mesajlar: 2,311
Etiketlendiği Mesaj: 192 Mesaj
Etiketlendiği Konu: 0 Konu
Standart

Hz. Peygamber’in adı anıldığında salât getirmeyi emreden hadisler bulunmakla birlikte konuşma esnasında Hz. Peygamber’i anan sahabilerin salât getirdiklerine dair bir rivayet bulunmamaktadır.[ Teşehhüdde salât getirmek: Buhârî, Ezân (10), bâbu’t-teşehhud fi’l-âhira (146), rakam: 831. Hz. Peygamber’in adı anıldığında salât getirmenin gerekliliği: Ahmed b. Hanbel, Musned, XII, 520, rakam: 7561; Tirmizî, Deavât (45), bâb: 101, rakam: 3545. Ubey b. Ka’b’ın duasının bir kısmında Hz. Peygamber’e dua etmesi (salât getirmesi): Tirmizî, Ebvâbu Sıfati’l-Kıyâme (35), bâb: 23, rakam: 2457.] Keza Hz. Peygamber’e belli gecelerde salavât getirmekle ilgili rivayetlerin hiçbiri sabit değildir.[ İbn Kudâme el-Makdisî, Muhtasar Minhâc, s. 81]15. Salât-ı tefrîciye Hz. Peygamber’in yaptığı veya tavsiye ettiği bir salât değildir. İlk olarak kim tarafından dile getirdiği tarafımızca tespit edilememiştir. Lakin Hindistan’dan Afrika’ya kadar, bazı tarikatların bir kısım kollarınca keza bazı cemaatlerce çok okunduğu bilinmektedir.[ Kelime anlamı itibarıyla “sıkıntıları gideren salât” anlamına gelmektedir. Allah tarafından kısa sürede icabet edildiği düşüncesiyle “salât-ı nâriye”, “salât-ı kâmile” ] 16. Salâten tuncîna Hz. Peygamber’in yapmış veya tavsiye etmiş olduğu bir dua değildir. Hicri dokuzuncu yüzyıldan itibaren kaynaklarda yer almaya başlamıştır. İlk zikreden, Abdurrahman b. Abdisselâm es-Safûrî’dir [Kelime anlamı itibarıyla “sıkıntıları gideren salât” anlamına gelmektedir. Allah tarafından kısa sürede icabet edildiği düşüncesiyle “salât-ı nâriye”, “salât-ı kâmile” olarak da adlandırılır. 3, 5, 7, 11, 21 veya 41 kere okunabileceği söylenir. Çok önemli işlerin gerçekleşmesi keza büyük musibet ve belalardan kurtulmak için de 4444 kez okunması tavsiye edilir. Bazen bir kişi tarafından bu sayı miktarınca okunması zor gelir ve okuyacaklar arasında taksim edilir. Metni şöyledir:اَللَّهُمَّ صَلِّ صَلاَةً كَامِلَةً وَ سَلِّمْ سَلَامًا تَامًّا عَلَى سَيِّدِنَا مُحَمَّدٍ الَّذِي تَنْحَلُّ بِهِ الْعُقَدُ، وَ تَنْفَرِجُ بِهِ الْكُرَبُ، وَ تُقْضَى بِهِ الْحَوَائِجُ ، وَ تُنَالُ بِهِ الرَّغَائِبُ، وَ حُسْنُ الْخَوَاتِيمِ وَ يُسْتَسْقَى الْغَمَامُ بِوَجْهِهِ الْكَرِيمِ وَعَلَى آلِهِ وَ صَحْبِهِ فِي كُلِّ لَمْحَةٍ وَ نَفَسٍ بِعَدَدِ كُلِّ مَعْلُومٍ لَكَAnlamı: “Allah’ım! Cömert yüzünün suyu hürmetine düğümler çözülen, sıkıntılar açılıp dağılan, ihtiyaçlar karşılanan, isteklere ulaşılan, güzel sonuçlara nâil olunan, bulutların yağmur yağdırması talep edilen efendimiz Muhammed’e, âilesine ve ashabına her göz kırpma anında ve her nefeste, katınızda mâlum olanlar sayısınca kâmil bir rahmet ve tam bir selâmet ihsan eyle.” a) Bu dua Hz. Peygamber’e salâtı içermektedir. Salât ise dua anlamına gelmektedir ve Allah Rasûlüne salât getirmek ayet ve hadislerle tavsiye edilen bir durumdur. Buradan hareketle şunları söylemek mümkündür: Allah Teala ayet-i kerimede, bir zaman sınırlaması veya belli kelimelerin söylenmesi zarureti getirmeksizin, yalın olarak Hz. Peygamber’e salat getirilmesini emretmektedir:إِنَّ اللَّهَ وَمَلَائِكَتَهُ يُصَلُّونَ عَلَى النَّبِيِّ يَاأَيُّهَا الَّذِينَ آمَنُوا صَلُّوا عَلَيْهِ وَسَلِّمُوا تَسْلِيمًاMeali: “Gerçekten Allah ve melekleri Peygambere salât ederler. Ey iman edenler! siz de ona teslimiyetle salât ve selâm edin.” (Ahzab suresi Ayet 56).Dolayısıyla insan gönlünden geldiği gibi Hz. Peygamber’e salât getirebilir. Nasıl ki, duayı dilediğimiz gibi yapıyoruz, salâtı da aynı şekilde yapabiliriz. Hem dua nafile bir ibadet olduğundan, müminler gönüllerini okşayan ifadelerle Allah’a münacatta bulunabilirler. Bu yüzden farklı ifadelerle dile getirilen salât ve dualara hemen bidat damgasını vurmak uygun olmaz.Tefrîciyeye gelince, bunun salât olması bir tarafa, esas tartışma konusu “kelimenin tam anlamıyla” tevessül içermesidir. Münakaşalara neden olması aslında bu yüzdendir. “Doğrudan Hz. Allah’tan istemek varken araya birilerini sokarak istemek şirk eylemidir, bu peygamber olsa bile” diyenler olduğu gibi, “dua bir boyun eğiştir, Allah tarafından sevildiği bilinen kulların münacaata iliştirilerek vesile edilmelerinde bir beis yoktur, sonuçta talep Allah’a arz edilmektedir, sadece ondan istenmektedir, peygamberden bir şey isteyen yok” diyenler de vardır. Dolayısıyla yaklaşım farklılıkları nedeniyle bazılarınca metni sorunlu görülürken diğerlerince gayet güzel bir dua olarak kabul edilebilmektedir. Şirk tartışmalarını bir yana koyarak şunu söylememiz mümkündür: Bu salât Hz. Peygamber’e aşırı bir misyon yüklemektedir. Sanki kâinattaki tüm oluş-bitişler onun sayesinde/vesilesiyle oluyormuş gibi bir izlenim uyandırmaktadır ki, bu durum ne Hz. Peygamber’in hayatının ne de getirdiği Kur’an’ın ortaya koyduğu bir sonuçtur. Bu nedenle Kur’an ve sünnetten öğrendiğimiz kabullerle tam uyum içindedir, demek zordur. En hafif ifadeyle aşırı mübalağa içermektedir. b) Bazıları bu salâta, dua olmasının ötesinde çok özel anlamlar yüklemektedir. Hatta kendilerini sıkıntı içerisinde gören kişiler veya gruplar bundan “can simidi” gibi medet ummaktadırlar. Oysa hiçbir duaya “dua” olmasının ötesinde manalar yüklenmemelidir. Ayrıca tefrîciyenin, muhtemelen peygamber aşığı bir müminin yazdığı veya okuduğu bir dua olduğu, kudsiyetinin bulunmadığı unutulmamalıdır.
(Sahih Hadis Bulunmayan Konular Enbiya Yıldırım ENSAR NEŞRİYAT)
__________________
Yunusça sevgimizden anlamayana cevabımız Yavuzca olacaktır...
Alıntı ile Cevapla
  #9  
Alt 17.05.24, 12:21
Üye
 
Üyelik tarihi: 10.03.24
Bulunduğu yer: Hollanda
Mesajlar: 77
Etiketlendiği Mesaj: 5 Mesaj
Etiketlendiği Konu: 0 Konu
Standart

Alıntı:
Yusufiyeli Nickli Üyeden Alıntı Mesajı göster
Hz. Peygamber’in adı anıldığında salât getirmeyi emreden hadisler bulunmakla birlikte konuşma esnasında Hz. Peygamber’i anan sahabilerin salât getirdiklerine dair bir rivayet bulunmamaktadır.[ Teşehhüdde salât getirmek: Buhârî, Ezân (10), bâbu’t-teşehhud fi’l-âhira (146), rakam: 831. Hz. Peygamber’in adı anıldığında salât getirmenin gerekliliği: Ahmed b. Hanbel, Musned, XII, 520, rakam: 7561; Tirmizî, Deavât (45), bâb: 101, rakam: 3545. Ubey b. Ka’b’ın duasının bir kısmında Hz. Peygamber’e dua etmesi (salât getirmesi): Tirmizî, Ebvâbu Sıfati’l-Kıyâme (35), bâb: 23, rakam: 2457.] Keza Hz. Peygamber’e belli gecelerde salavât getirmekle ilgili rivayetlerin hiçbiri sabit değildir.[ İbn Kudâme el-Makdisî, Muhtasar Minhâc, s. 81]15. Salât-ı tefrîciye Hz. Peygamber’in yaptığı veya tavsiye ettiği bir salât değildir. İlk olarak kim tarafından dile getirdiği tarafımızca tespit edilememiştir. Lakin Hindistan’dan Afrika’ya kadar, bazı tarikatların bir kısım kollarınca keza bazı cemaatlerce çok okunduğu bilinmektedir.[ Kelime anlamı itibarıyla “sıkıntıları gideren salât” anlamına gelmektedir. Allah tarafından kısa sürede icabet edildiği düşüncesiyle “salât-ı nâriye”, “salât-ı kâmile” ] 16. Salâten tuncîna Hz. Peygamber’in yapmış veya tavsiye etmiş olduğu bir dua değildir. Hicri dokuzuncu yüzyıldan itibaren kaynaklarda yer almaya başlamıştır. İlk zikreden, Abdurrahman b. Abdisselâm es-Safûrî’dir [Kelime anlamı itibarıyla “sıkıntıları gideren salât” anlamına gelmektedir. Allah tarafından kısa sürede icabet edildiği düşüncesiyle “salât-ı nâriye”, “salât-ı kâmile” olarak da adlandırılır. 3, 5, 7, 11, 21 veya 41 kere okunabileceği söylenir. Çok önemli işlerin gerçekleşmesi keza büyük musibet ve belalardan kurtulmak için de 4444 kez okunması tavsiye edilir. Bazen bir kişi tarafından bu sayı miktarınca okunması zor gelir ve okuyacaklar arasında taksim edilir. Metni şöyledir:اَللَّهُمَّ صَلِّ صَلاَةً كَامِلَةً وَ سَلِّمْ سَلَامًا تَامًّا عَلَى سَيِّدِنَا مُحَمَّدٍ الَّذِي تَنْحَلُّ بِهِ الْعُقَدُ، وَ تَنْفَرِجُ بِهِ الْكُرَبُ، وَ تُقْضَى بِهِ الْحَوَائِجُ ، وَ تُنَالُ بِهِ الرَّغَائِبُ، وَ حُسْنُ الْخَوَاتِيمِ وَ يُسْتَسْقَى الْغَمَامُ بِوَجْهِهِ الْكَرِيمِ وَعَلَى آلِهِ وَ صَحْبِهِ فِي كُلِّ لَمْحَةٍ وَ نَفَسٍ بِعَدَدِ كُلِّ مَعْلُومٍ لَكَAnlamı: “Allah’ım! Cömert yüzünün suyu hürmetine düğümler çözülen, sıkıntılar açılıp dağılan, ihtiyaçlar karşılanan, isteklere ulaşılan, güzel sonuçlara nâil olunan, bulutların yağmur yağdırması talep edilen efendimiz Muhammed’e, âilesine ve ashabına her göz kırpma anında ve her nefeste, katınızda mâlum olanlar sayısınca kâmil bir rahmet ve tam bir selâmet ihsan eyle.” a) Bu dua Hz. Peygamber’e salâtı içermektedir. Salât ise dua anlamına gelmektedir ve Allah Rasûlüne salât getirmek ayet ve hadislerle tavsiye edilen bir durumdur. Buradan hareketle şunları söylemek mümkündür: Allah Teala ayet-i kerimede, bir zaman sınırlaması veya belli kelimelerin söylenmesi zarureti getirmeksizin, yalın olarak Hz. Peygamber’e salat getirilmesini emretmektedir:إِنَّ اللَّهَ وَمَلَائِكَتَهُ يُصَلُّونَ عَلَى النَّبِيِّ يَاأَيُّهَا الَّذِينَ آمَنُوا صَلُّوا عَلَيْهِ وَسَلِّمُوا تَسْلِيمًاMeali: “Gerçekten Allah ve melekleri Peygambere salât ederler. Ey iman edenler! siz de ona teslimiyetle salât ve selâm edin.” (Ahzab suresi Ayet 56).Dolayısıyla insan gönlünden geldiği gibi Hz. Peygamber’e salât getirebilir. Nasıl ki, duayı dilediğimiz gibi yapıyoruz, salâtı da aynı şekilde yapabiliriz. Hem dua nafile bir ibadet olduğundan, müminler gönüllerini okşayan ifadelerle Allah’a münacatta bulunabilirler. Bu yüzden farklı ifadelerle dile getirilen salât ve dualara hemen bidat damgasını vurmak uygun olmaz.Tefrîciyeye gelince, bunun salât olması bir tarafa, esas tartışma konusu “kelimenin tam anlamıyla” tevessül içermesidir. Münakaşalara neden olması aslında bu yüzdendir. “Doğrudan Hz. Allah’tan istemek varken araya birilerini sokarak istemek şirk eylemidir, bu peygamber olsa bile” diyenler olduğu gibi, “dua bir boyun eğiştir, Allah tarafından sevildiği bilinen kulların münacaata iliştirilerek vesile edilmelerinde bir beis yoktur, sonuçta talep Allah’a arz edilmektedir, sadece ondan istenmektedir, peygamberden bir şey isteyen yok” diyenler de vardır. Dolayısıyla yaklaşım farklılıkları nedeniyle bazılarınca metni sorunlu görülürken diğerlerince gayet güzel bir dua olarak kabul edilebilmektedir. Şirk tartışmalarını bir yana koyarak şunu söylememiz mümkündür: Bu salât Hz. Peygamber’e aşırı bir misyon yüklemektedir. Sanki kâinattaki tüm oluş-bitişler onun sayesinde/vesilesiyle oluyormuş gibi bir izlenim uyandırmaktadır ki, bu durum ne Hz. Peygamber’in hayatının ne de getirdiği Kur’an’ın ortaya koyduğu bir sonuçtur. Bu nedenle Kur’an ve sünnetten öğrendiğimiz kabullerle tam uyum içindedir, demek zordur. En hafif ifadeyle aşırı mübalağa içermektedir. b) Bazıları bu salâta, dua olmasının ötesinde çok özel anlamlar yüklemektedir. Hatta kendilerini sıkıntı içerisinde gören kişiler veya gruplar bundan “can simidi” gibi medet ummaktadırlar. Oysa hiçbir duaya “dua” olmasının ötesinde manalar yüklenmemelidir. Ayrıca tefrîciyenin, muhtemelen peygamber aşığı bir müminin yazdığı veya okuduğu bir dua olduğu, kudsiyetinin bulunmadığı unutulmamalıdır.
(Sahih Hadis Bulunmayan Konular Enbiya Yıldırım ENSAR NEŞRİYAT)
Hocam paylaşımınız için Allah razı olsun, salavat getirmek gerçekten çok faziletli bende kendimce gün içerisinde çokça salavat getiririm. Bu aralar tarif edilemiyecek duygular içerisindeyim. Peygamberimizi SAV canım Efendimizi dahada bir görmek arzusu var içimde öyleki bahsi geçtiğinde kalbim sıkışıyor gözlerim doluyor. Rabbim rüyamda bir kerecik olsun görmeyi nasip etsin. Bilmiyorum bu duygularımı buraya yazarak hatamı ettim ama bir vesile arayışındayım ne yapsam görebilirim diye. Rabbim affetsin eğer bunları yazarak hata yaptıysam
Alıntı ile Cevapla
Cevapla


Yetkileriniz
Konu Acma Yetkiniz Yok
Cevap Yazma Yetkiniz Yok
Eklenti Yükleme Yetkiniz Yok
Mesajınızı Değiştirme Yetkiniz Yok

BB code is Açık
Smileler Açık
[IMG] Kodları Açık
HTML-Kodu Kapalı
Trackbacks are Açık
Pingbacks are Açık
Refbacks are Açık


Benzer Konular
Konu Konuyu Başlatan Forum Cevap Son Mesaj
Peygamberler için Kur’an okumak, rahmet dilemek ve sevap bağışlamak mekruh ve bi Ayhanhoca Fıkıh Soru ve Cevaplar 2 01.03.24 23:59
Rüyada Yasin Okumak NGB V-Y Harfleri Rüya Tabirleri 0 20.11.23 23:26
Rüyada Okumak Görmek NGB O-Ö Harfleri Rüya Tabirleri 0 27.10.23 17:43
Rüyada Hucurat Suresini Okumak NGB H Harfi Rüya Tabirleri 0 08.09.23 00:57
Kur-an Okumak demektir RvP Kuran-ı Kerim 3 11.10.18 05:36


Tüm Zamanlar GMT +3 Olarak Ayarlanmış. Şuanki Zaman: 02:04.


Powered by vBulletin® Version 3.8.5
Copyright ©2000 - 2024, Jelsoft Enterprises Ltd.
HavasOkulu.Com

1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13 14 15 16 17 18 19 20 21 22 23 24 25 26 27 28 29 30 31 32 33 34 35 36 37 38 39 40 41 42 43 44 45 46 47 48 49 50 51 52 53 54 55 56 57 58 59 60 61 62 63 64 65 66 67 68 69 70 71 72 73 74 75 76 77 78 79 80 81 82 83 84 85 86 87 88 89 90 91 92 93 94 95 96 97 98 99 100 101 102 103 104 105 106 107 108 109 110 111 112 113 114 115 116 117 118 119 120 121 122 123 124 125 126 127 128 129 130 131 132 133 134 135 136 137 138 139 140 141 142 143 144 145 146 147