|
Sorularınız her türlü soruyu buradan sorabilirsiniz. |
|
LinkBack | Seçenekler | Stil |
#1
|
||||
|
||||
Evlilik ve Kader, insan dua ile evleneceği kişiyi seçebilir mi ?
Bu yazı çooook hoşuma gittiği için okumanızı istiyorum bazı aklıma takılan soruları çok net cevapladı.
Konumuzun daha iyi anlaşılabilmesi için öncelikle kaderin ne olduğunu doğru anlamak gerekir ; Kader Allah Teala’nın kainatta tüm olmuş ve olacakları ve ademoğlunun ne yapıp yapmayacağını ezeli ilmi ile bilmesidir. KaderALLAH Teala’nın (Külli irade) kulunun iradesini (cüz’i irade ) silmesi , yok sayması değildir. Bir şeyi bilmek ile onun yapılması veya meydana gelmesi aynı şey değildir. İnsan kendi iradesi ile bir işi seçer ve Allah bu fiili yaratır . Evlilik ve insanın evleneceği insanı seçmesi bir tercihdir. Allah Teala’nın ezeli ilmi ile kulun kiminle evleneceğini bilmesi kişinin tercihi üzerinde etkili değildir. Allah, ezeli ilmi ile evlenecek kadın ve erkeğin, kendi cüz’i iradelerini kullanarak birbirleriyle evlenmek isteyeceklerini biliyordu ve zamanı geldiğinde onların bu arzularını külli iradesiyle yarattı ve böylece levh-i mahfuza birbirleriyle evleneceklerini yazdı. Yani kaderlerinde şunlar birbiriyle evlensin değil, şunlar birbiriyle evlenecek diye yazılmıştır. Böyle bir yazı insanı zorlayıcı değildir. Örneğin Rasulullah (sa) Kıyamete yakın çıkacak bir takım kıyamet alametlerini söylemiştir. Bazılarının çıktığına şahit olduk ve olacağız. Demek ki Efendimiz bunlar olacak dedi diye bu hadiseler olmadı ve olmayacak ; ezeli bir ilim sahibi bunların vakti geldiğinde olacaklarını bildiğinden meydana geleceklerini haber verdi. Allah Teala kulunun dünya hayatında ne yapacağını bilmemesi uluhiyetine yakışmaz ve böyle bir varlık ilah olarak nitelenemez. O’nun ilmi ezeli ve ebedi bütün ilimleri kapsar. Bu nedenle Allah’ın kişinin evleneceği insanı bilip kaderine onu yazması onun uluhiyetinin delillerinden biridir. İnsanlar 3 Sebeble evlenir ; 1) Fıtrattan kaynaklanan sebepler 2) Dini sebebler (nefsin ve neslin ıslahı ) 3) Toplumsal etkenler Efendimiz’in (s.a) "Kadın, dört şeyi için nikah edilir; malı, soyu, güzelliği ve dini; sen dindar olanını seç ki, evin bereket bulsun." (Buhari) buyruğu bize evlilikte seçimin öneminin ya da insanın evleneceği kişiyi kendi iradesi ile belirlendiğinin en güzel ifadesidir. Kişi evleneceği insanı kendi belirlemiyor ilahi bir zorlama ile evleniyor olsaydı Resulullah (s.a) da böyle bir hadisi söyleme gereği hissetmezdi. Burada mü’min kullara evlilikte tercih sebebleri sunulmuştur. Bayan olsun erkek olsun kişi tercih hakkını kullanır eğer kullanamasa idi o zaman “ Allah bu kişiyi benimkaderime yazmış, bu nedenle evlendim” diyebilirdi. Evlilikte İlahi Takdirin Rolünün Olduğu Noktalar da Vardır. Evliliklerde eşlerden birinin kötü olması veya boşanmaların olması insanların imtihanıdır. Boşanma gene de bir tercihtir yalnız bu noktaya getiren sebebler kişinin elinde olmayan şeylerden dolayı olmuşsa bu takdir-i ilahidir ve imtihandır. "Ey iman edenler eşlerinizden ve çocuklarınızdan size düşman olanlar da olur. Onlardan sakının. Ama siz affeder, kusurlarını başlarına kakmaz ve suçlarını bağışlarsanız, bilin ki, Allah çok bağışlayan ve çok esirgeyendir. Servetleriniz ve çocuklarınız birer imtihan vesilesidir. Büyük mükafat ise Allah'ın katındadır."(Teğabün, 64/14-15) Başka bir imtihan da evlenmek isteyen birinin her türlü şartları müsait olsa da evlenememesidir veya evlenmek istemeyen birinin başkaları tarafından zorla evlendirilmesidir. Zorla evlendirilmiş ve kendi iradesini kullanamamış birinin evliliği başkaları eli ile uğradığı bir imtihandır ve takdir-i ilahidir. Aslında bütün evlilikler dünya hayatının bir İmtihanıdır. Kimi evlilikler şükür isterken kimisi ise sabır ister. "Bilin ki dünya hayatı ancak bir oyun, bir eğlence, bir süs, aranızda bir övünme, bir mal ve evlat çoğaltma yarışıdır."(Kehf, 18/46) "Eş, çocuk, mal ve komşu, insan için birer imtihan vesileleridir. Oruç, namaz, sadaka (zekat), emri bi'l-ma'ruf ve nehiy ani'l-münker, günahları örter; bağışlanmasına sebep olur."(Buhari, Müslim, Tirmizi, Ibn Mace, Ahmed b. Hanbel) Evlenmek İstiyorum Ama Hep Bir Sorun Çıkıyor Evlenmek isteyen ama sürekli bir yerlerde sorun çıkıyor diyen kardeşlerimiz “ Bazen istenilen şey hakta hayırlı olmayabilir. Zira Allah Teala “ …Veyed’u-l-insanu bi-şşerri du’aehu bilḣayr, vekane-l-insanu ‘acula. .. İnsan, hayra dua ediyormuşçasına şerre de dua eder ve insan, pek acelecidir.( İsra , 11) "Belki de sizin hoşlanmadığınız şey, hakkınızda hayırlı olur; hoşlandığınız şey ise sizin için bir şer olur. Allah bilir, siz bilmezsiniz." (Bakara, 216) buyurmaktadır. İşte kulunun hayatının bütün noktalarında ALLAHın rahmeti, merhameti ve adaleti devreye girer. Muhakkak ki bizi yaratan bizim hayrımıza olan şeyi bizden daha çok bilir ve o istikamete yönlendirir. Dünya hayatında bize olumsuz gibi gözüken şeyler ahretimizi imar eder. O merhametiyle ya dünya ya ahirete ya da her ikisi için de en hayırlı olacak kararı ve neticeyi bizlere nasip eder. Dua Etsem Evleneceğim İnsan Değişir mi veya Dua Etsem İstediğim İnsanla Evlenir Miyim ? Kişinin evleneceği insan değişmez. Neden değişmez ? Çünkü ; Kişinin evleneceği insan ezelde bilinip kader planına sokulmuştur. Yani Allah’ın olacağını bildiği bir şey ezelde kaydedilmiş ve zamanı geldiğinde meydana gelecektir veya gelmiştir. “Keşke bununla evlenmeseydim de şununla evlenseydim o zaman daha mutlu olurdum” demek kaderi tenkiddir. Seçim sana aitti ve sen onu seçtiğin için Allah Teala da onu nasip etti.. Bir insan evlenmeden evvel bir çok aday ile görüşebilir . Bukaderinde olan insanı arayıştır. Doğru insandır , yanlış insandır bu kişinin kendisini alakadar eder. Allah Tealanın bunun üzerinde zorlayıcı etkisi yoktur. Evleneceğiniz kişinin belki bir takım hasletleri duanız neticesinde değişebilir. Ezelde bu evliliklerden olacak çocuklar , nesiller ve rızık belirlenmiş ve paylaştırılmıştır. Bunlar da Külli iradenin adaleti ve payıdır. Prof. Dr. Hocamız bu konuyla alakalı şöyle der; Bir insan bir şey olsun diye dua ederse Allah da onun duasını kabul edecekse bunu ezelde bildiği için öylece yazdırır; burada dua - olmasaydı başka türlü olacak olan- bir sonucu değiştirir, dua olmasaydı A olacaktı, dua edildiği için B oldu; Allah duanın olacağını ve bu sebeple kesin sonucu da bilir; bu sebeple duanın kaderi değiştirmesi göreceli (dua olmasaydı... ihtimaline/şıkkına bağlı) bir değişmedir. Bir kızla evlenmek istiyorsunuz; iki kişi arasında evlenmenin gerçekleşebilmesi için birçok şartın gerçekleşmesi gerekir, bunları eksiksiz olarak gerçekleştirenler evlenirler, eksik yapanlar, eksikli olanlar ise başarılı olamazlar; Allah Teala bir erkekle bir kızın evlenip evlenmeyeceklerini, gerekli şartları yerine getirip getirmeyeceklerini ezelde bilir ve bunu da yazdırır, eğer olma şartları içinde dua varsa bunu da bilir, bu şart da yerine gelirse evlilik gerçekleşir, dua olmasaydı evlilikolmayacaktı, dua oldu evlilik de oldu; işte bu manada dua sonucu değiştirdi. Biz kaderimizi bilmiyoruz, ama irademize bağlı işlerde neyin nasıl yapılması gerektiğini biliyoruz, bir de Allah'ın, irademize bağlı kıldığı işlerde kaderin, bizim isteme ve teşebbüsümüze bağlı bulunduğunu biliyoruz; bu manada kaderimizi biz tayin etmiş gibi oluyoruz, bu şuur içinde davranmalı, yaptığımızdan sorumlu olduğumuzu unutmamalıyız. Kaderimde ne varsa o olur deyip evlilik konusunda dua etmemeli miyim ? Dua bir ubudiyettir, kulluk vazifesidir. Dua eden kişi dua ettiği için olacaklar olmaz. Allah o kişinin O konu hakkında dua edeceğini bildiği için o kişiye dua ettiği şeyi nasip eder. Dua bir sebebtir. Sebebler ise birer perdedir. Bazen dua istediğimiz gibi gerçekleşmeyebilir burada da gene “hayrımıza olan şeyin” nasibimize düşmesi devreye girer. Biz her halukarda dua etmeli, isteyeceğimizi Allah’tan istemeliyiz. “Kaderimde varsa zaten olur veya olmaz” diyerek duadan geri duramayız. Çünkü dua kulun, tevekkülün ve ömrün kalitesini artırır. Her şey son noktada Allah’ın ezelde nelerin nasıl olacağını bilip o şekilde yazdırması noktasına dayanır. Bu nedenle dua kazayı değiştirir. Kaderi ancak dua geri çevirir. Ömrü ancak iyilikler arttırır. Kişi ancak işlemiş olduğu günah sebebiyle rızıktan mahrum kalır. Hadisindeki kaderkelimesinden ise anlamamız gereken şey ezelde Külli irade tarafından bilinen şey değil onun kaza olması yani meydana gelmesidir. Bir başka hadiste de aynı hakikati Resulullah şöyle izah eder: "Tedbir ve dikkat etmek Allah'ın takdir ettiği şeye fayda vermez. Ancak dua, inen ve inmeyen musibetlere fayda verir. Bela iner fakat onu dua karşılar ve kıyamete kadar ona karşı durur." Mehmet Paksu Hocamız bu konuda şöyle der; Burada değişen kader değil kazadır.Kader bir şey hakkında verilen karardır, kaza da o şeyin uygulanmasıdır. Bir insan içten, samimi biçimde dua eder, Cenab-ı Hak mükafat olarak o kişinin başına gelecek belayı kaldırır. Burada değişen kader değil kaderin uygulamadan geri çekilmesidir. Yani ALLAH Teala ezelde senin dua edeceğini bildi ve bu nedenle o dua vesilesiyle olacak şeyler oldu veya da başına gelecek bir musibeti bu dua vesilesiyle önledi. Evliliği önemseyen evlenmek isteyen kardeşlerimiz nasıl bir eş istiyorlarsa bu açıdan dua etmeli Resulullahın tavsiyelerine dikkat ederek dikkatli seçimler yapmalıdır. Allah Teala hakkımızda hayırlı olanları nasip etsin ve dünya hayatında uğrayacağmız muhakkak olan imtihanlarımızı kolay kılsın, işlerimizi asan etsin . AMİN. ***Kullarım, beni senden sorarlarsa, (bilsinler ki), gerçekten ben (onlara çok) yakınım. Bana dua edince, dua edenin duasına cevap veririm. O halde, doğru yolu bulmaları için benim davetime uysunlar, bana iman etsinler.(Bakara-186) Alıntıdır . |
#2
|
|||
|
|||
Şems şöyle der:
"Kaderin ne olduğunu anlatamam.Ama ne olmadığını anlatabilirim. Kader, hayatımızın önceden çizilmiş olması demek değildir. Bu sebepten 'ne yapayım kaderimiz böyle' deyip boyun bükmek cehalet göstergesidir. Kader yolun tamamını değil, sadece yol ayrımlarını verir.Güzergah bellidir ama dönemeç ve sapaklar yolcuya aittir...Öyleyse ne hayatının hakimisin, ne de hayat karşısında acizsin... ' |
#3
|
|||
|
|||
İNSAN kendi KADERİNİ kendisi mi ÇİZER ? Ya da KADERİNE boyun mu EĞER
insan kendi kaderini belirler çünkü insanın zaten tek sahip olduğu şey özgür iradedir bunun dışındaki hiçbirşeye sahip değildir maddi olan herşey allahın emri altındadır kolumuzu biz hareket ettirmeyi arzularız ama bunu yapan kaslar gibi görünsede aslında allah (c.c) dır ancak bazı zamanlar sınav gereği hayatımıza müdahalede bulunulabilir hastalık sağlık para yoksulluk gibi sınavlar dünyaya gönderilmemizin gereğidir kader konusunda en sık sorulan soru ise madem yapacağımız herşey belli niye yaşıyoruz benim ezelde cehennme gitmem kararlaştırılmış ise ben ne yapsam fayda vermez gibi düşünceler dir ancak bu kaderin en yanlış anlaşılmış bölümüdür evet levhi mahfuzda yaşayacağımız herşey yazılıdır ama bu allahın ilmi ile bilmesi ile olmuştur yani biz mecbur bırakılmamış öyle olmayı kendimiz seçmişizdir bunu şöle açıklayalım astronomlar bir göktaşının uzayda ne tarafa gideceğini 10 yıl saonra nereden hangi kavisle geçeceğini biliyorlar biz bu astronomlara nasılki göktaşını onlar yönetiyor diyemiyorsak aynı şey kader içinde geçerlidir allah(c.c) zaman dilimi içinde yer almaz çünkü zamanı o yaratmıştır bir şeyi yoktan var etmek için onun dışında olmanız gerekir allah (c.c) kullarının ne yaşayacağını ilmi ile bilmiş ve bunu kader tayin etmiştir. kader önceden yazılmış yaratan tarafından... ama Allah(c.c.) insana diğer canlılardan farklı olarak akıl ve irade vermiş iyiyi kötüden güzeli çirkinden ayırabilsin diye... ve günahı sevaptan ayırabilsin diye... insan kaderini bi nev'i kendi belirler bu doğrultuda... iradesini ne yöne kullanıyorsa o şekilde yönlenir haliyle Unlu Ronesans dusunuru Niccolo Machiavelli bu konuya soyle yaklasir: Kader, onun icin buyuk bir nehir gibidir. Pek cok yan kolu, derin ve sig bolumleri, hizli ve yavas akan, ya da guvenilir ve tehlikeli yerleri vardir. Insanlarin bu nehir ile olan iliskileri hayatlarini belirler. Yani bir insan erdemli ise, dogru zamanda dogru kararlar veriyorsa genellikle nehrin tehlikeli yerlerinde bogulmaz ve sig yerlerinde karaya oturmaz. Rüzgarın önünde bir yaprak mıyız? Dikkat edilirse, kaderi bahane ederek, “Benim ne suçum var.” diyen kişinin, iradeyi yok saydığı görülür. Eğer insan, “rüzgarın önünde sürüklenen bir yaprak” ise, seçme kabiliyeti yoksa, yaptığından mesul değilse, o zaman suçun ne manası kalır? Böyle diyen kişi, bir haksızlığa uğradığı zaman mahkemeye müracaat etmiyor mu? Halbuki, anlayışına göre şöyle düşünmesi gerekirdi: “Bu adam benim evimi yaktı, namusuma dil uzattı, çocuğumu öldürdü, ama mazurdur. Kaderinde bu fiilleri işlemek varmış, ne yapsın, başka türlü davranmak elinden gelmezdi ki.” Demek ki Allah yazdığı için biz yapmıyoruz, bizim yapacağımız şeyleri bilerek Allah yazıyor. İşte buna kader diyoruz. Teşbihte hata olmasın, Allah da, bizim ömrümüz boyunca yapacaklarımızı “ezeli kamerasıyla “Levh-i Mahfuz” denilen bir banda alıyor. Fakat biz o filmde neler bulunduğunu asla bilmiyoruz. Bu tespit hareketimize, niçin tesir etsin! Gerçek bu olunca, mesuliyet elbette bizimdir. Hür irademizle kötüyü seçip, günah işlediğimiz için suçlanıyoruz, başka şey için değil. “Kaderimde yazılıysa suçum ne?” demeye hiç hakkımız yok. İsteyerek suç işlemek “suç” değilse, suç ne peki? Bize düşen, günahımıza tövbe etmek, affı için yalvarmak ve güzel ameller işleyip cezadan kurtulmaya çalışmak. Suçu kadere yüklemeye çalışmakla ancak kendimizi aldatabiliriz, Allah'ı, asla...EYVALLAH . |
#4
|
|||
|
|||
evlilik kader midir ?
merhabalar evlilik kader midir anlayamadım bu konuyu net ve sade acık sekilde bilen var mı |
#5
|
||||
|
||||
Başına gelen her hadise olay Bedi esmasinin tecellisiyle kiyamete kadar yasanacak butun olaylari yani kaderi yazan kalemle yazilmistir.Peygamber Efendimiz(s.a.v.) in bizlere kalemin kurudugunu artik yazmadigini butun yasanacak olaylarin belli oldugunu haber vermesi ögrendigimiz hadisedir.
Kurani kerimde ayeti kerimeyi tam hatirlamiyorum ama biz kaderi çalışmaya bağlı kıldık ayeti vardir.Benim kaderim yazilmis alin yazisi diye yan gelip yatmak yok konu evlilikte olsa rizikta olsa.. Dua ederek Allahtan ölüm dışında her hayirli muradiniz icin kaderinizin degismesini niyaz edebilirsiniz.. 2 kisinin duasina girip hayati 360 derece degisen kisiler tanirim..Bu insanlarin dua edecegi kaderlerinde yazili degildi külli iradelerini kullanarak baska bir muslumana dua ettiler ve Cenabi Hakk kaderini yasantisini degistirdi. Bi de madalyonun diger yuzu var tabi,Zekatlarini vermeyen birisini ele alalim kaderinde zenginlik var ama eli kapali para tatli geliyor vermek istemiyor.Allahin farz kildigini yerine getirmiyor bu zekat cikacak bu adamdan iyi huylari var ahirete kalmicak zekat hesabi diyelim..Bir sebep yaratir Cenabi Hakk lastik patlar,cama kuş çarpar,uyuya kalir güzelim arabasini pert eder Vermedigi zekat cikar.İradesini kullanip emre uymadi..Kaderinde aslinda bu kaza yoktu yasantisi dolasiyla degistirildi diyebiliriz her meselenin hakikatine bakinca altinda muhakkak bir gercek yatar.. Veya gunahkar birisi dusunelim,yaptigi eylemler fiiler dinder cikartir gizli şirk ile farkinda degildir.Kufur dilinden eksik olmaz haram hayatinin her köşesindedir.Bu adam bir gun hayir yaparken bir arkadasi derki " Butun gunahlarimin affina vesile olmasi niyetiyle " niyet edip hayirini yap..Bu niyetle yapar hayrini ve ertesi gun bi hastaliga tutulur 1 hafta yatakta yatar kafayi kaldiramaz..Tavsiye eden arkadas hastaligin sebebini bilir günahlarin kefaretidir bu adamin kaderinde hasta olmak yoktu,Hayir yaparak gunahlarinin affedilmesini istedi ve kefaretini yasadi temizlendi.. Yani diyecegim o ki kader yazili elden birsey gelmez diye birsey yok,imtihan dunyasi her an hersey olabilir yeter ki isteyelim sabredelim,kimisi evlenir dert çeker kimisi evde kalir telaşlanir aslinda hepsi sinavda..Her halükarda isteyecegi duracagi kapiyi bilmeli ve sabretmeli
__________________
ve lakin cürmümüz vağfur,hatamız cümlece meşhur. To view links or images in signatures your post count must be 10 or greater. You currently have 0 posts. |
#6
|
|||
|
|||
Allah razı olsun sizden böyle bir açıklamaya ilk defa geldim sayflrca okuyup cevap bulamadgım bi sürü söz kalıplarından sonra bu acıklyacı oldu teşekkrler
|
#7
|
||||
|
||||
Hazreti Ali’ye madem kader var, o zaman uçurumdan atla, kaderinde ölmek yoksa bir şey olmaz diyene, ben rabbimizi imtihan etmem şeklinde veya bu mealde cevap vererek atlamayı reddetmiştir. Başınıza gelenler kendi yaptıklarınız nedeniyledir mealindeki ayeti kerimeden bu husus anlaşılmaktadır. Dua ile ve diğer şekillerde kaderin değiştiği belirtilir, ama duanın ve belirtilen diğer şeylerin yapılması/meydana gelmesi de kaderde olduğundan, kaderin değişmesi denilen olay, bizzat kaderin kendisidir. Ancak kaderi insanı mecbur eden düz bir çizgi şeklinde değil de, sağa sola hareket edebileceğimiz, mecburen de ileri gideceğimiz geniş bir asfalt yola benzetmek gerekir.
|
#8
|
|||
|
|||
Güzel anlatımlar harikasınız, elest meclisinde kendi anne babamızı kendimiz seçmişiz diye birşey hatırlıyorum yanlış olabilir kusura bakmayın. Bu konu evliliği tamamen kader olarak tanımlamaz mı?
__________________
O kadar kimsesizim ki Hani ölsem Cesedim geçmişin tozuna karışır gider Yediğim yemekten içtiğim suya kadar tadsızım Saçının telinden ayak parmaklarının ucuna kadar özledim seni.. |
#9
|
|||
|
|||
kafam yıne karıştı ? bı yerde okumuştum bırısı peygamber efendımıze bırıyle evlenmek istedgnı dua etmesnı ıstedgnı soylemıs peygamber efendımızde demıikı sana bende cebreılde dua etse kaderındekı kışı ıle evlenırsın celcelutıye nın açıklaması ıle içim rashatladı ama o zaman soyle mı oluyor evlenecegımız kışı bellı dua ıle huyunu felsan mı degıstyoruz
|
#10
|
|||
|
|||
Aahhh ahh
Ne olacak bizim bu halimiz |
Seçenekler | |
Stil | |
|
|
Benzer Konular | ||||
Konu | Konuyu Başlatan | Forum | Cevap | Son Mesaj |
Letaifler, Letaiflerin Görevleri, Letaif Zikri (Zikr-i Letaif) | Sin | Tasavvuf & Tarikatler | 15 | 08.07.24 17:10 |
Yaradılış | Celil | Derin Konular & Beyin Fırtınası | 2 | 08.04.24 00:11 |
Yusuf suresine farklı bir bakış | Coliseum | Sure ve Ayet Havasları | 1 | 08.06.20 22:28 |
El çizgileri geniş bilgi - Tıbbı Nebi | Sin | Tıbbı Nebi | 6 | 18.04.19 15:45 |
Kişi 49 yılda insan olma özelliğine ulaşır | Tuana | Kadim Bilgelik | 5 | 07.12.18 09:37 |