Guti Hernandes |
14.05.21 21:18 |
Alıntı:
Guti Hernandes Nickli Üyeden Alıntı
(Mesaj 428835)
Doğru tektir. Yani hak tektir. Yanlışın yorumu ve yolu biçimi çoktur. Polemik yaratmanın anlamı yok. Ulema bu konuda fetva vermişken tartışmanın yada fetva uydurmanın da anlamı yoktur. Bu noktadan sonrası sizin de yukarıda buyurduğunuz gibi tercih meselesi olur o da kimseyi alakadar etmez.
@ [Üye Olmadan Linkleri Göremezsiniz. Üye Olmak için TIKLAYIN...]
Kaynaklar bellidir. Açıp okumak, anlamak için de alim ulema olmaya gerek yok. Şirk meselesi de zaten yoruma açık, fikir beyanına açık bir mesele değil ki. Kuran'da şirk bellidir. Fıkıh ta bellidir maslahatta da bellidir. Çerçevesi çizilmiş bir hüküm hakkında herkes değil dese bile bizim bildiğimiz bir doğruyu tepki görmek korkusuyla saklayacak durumumuz yok. Biraz ilmihal yada fıkıh kitabı kurcalasanız zaten siz de doğru olanın ne olduğunu anlarsınız[/QUOT
Rabitanin sirkle bir alakasi yok.Hangi uleme kainatin hakikatini kavrayamamis insanlar ulema mi oluyor .Imam Gazali El munkizu minetdelal bakiniz.Tasavvufu nasil savunmus
|
Kainatın hakikatini kim bilir, kim istidraç yaşıyor doğrusunu Allah bilir.
Biz Allah Azze ve Celle'nin insanlığı muhatap alıp gönderdiği kitabında ve hikmetini öğrettiği resulü Ekrem efendimizin hayatında böyle öğrettiler göremiyoruz maalesef. Bu iki mecradan da öğrenmediğimiz yada temellendirilemeyen işler tehlikelidir. Yaşanan hallerin de rahmandan mı yoksa istidrac mı olduğunun asla sağlamasını yapamayız.
Ben kuranı kerimde eşyanın hakikatini öğrenin diye bir ayet de okumadım ayrıca. Eşyanın hakikatini gerçekten bilen birini de duymadım. Kuranı okuyabiliyor musunuz? Kuranı düzgün okuyup anlayıp Yaradanın sözleri bunlar evet diyebildiniz mi tam olarak? Bunlar denilebildiyse ki bu mertebeye yukarıda bahsi geçen İmam Gazzali henüz ulaşamadı ve ulaşamadığı için 10 yıl boyunca kabz haline girip çöllerde yalnızca Allah'ın varlığını sorgulayıp sonrasında da eşyanın hakikati ile değilde töbe ile meşgul olmuştur.
Sonuç olarak belli bir düzeye gelmek gerekir haram, helal ve şirk konularında hüküm vermek için.
@ [Üye Olmadan Linkleri Göremezsiniz. Üye Olmak için TIKLAYIN...]
Sizin bahsettiğiniz sebepler bazen ibadet, bazen infak, bazen salihat konulardır. Kuranın müşrik yani Allah'a kendilerini yaklaştırdığını düşündüğü için - putlara ki bu putlar da zamanında yaşamış atalarını tasvir ederdi- tapınan bir topluma o günün şartlarında hitap ettiğini düşünürsek bir insanın Allah'a yakınlaştırılmak için sebep olarak anılması İslamla bağdaşmaz. Öyle olsaydı zaten direk resulü Ekrem efendimizi kendimize veli seçin derdi. O günün şartlarında en yaklaştıracak olan o idi. Fakat kuran da bunu da görmüyoruz. Keza sünnete de yok böyle bir şey.
|